Hürriyet

banner image

Hürriyet

Pablo PICASSO İzmir’ de—“PICASSO: Gösteri Sanatı”—Arkas Sanat Merkezi—18 Eylül 2019 Çarşamba — 05 Ocak 2020 Pazar— Alsancak —İzmir/Türkiye

Pablo PICASSO İzmir dePICASSOGösteri SanatıArkas Sanat Merkezi18 Eylül 2019 Çarşamba  05 Ocak 2020 Pazar Alsancak İzmir/Türkiye  Açılış : 18.09.2019 Çarşamba  Saat : 18.30
Pablo PICASSO İzmir de PICASSO: Gösteri Sanatı
18 Eylül 2019 Çarşamba  05 Ocak 2020 Pazar  Arkas Sanat Merkezi Alsancakİzmir/Türkiye  Açılış : 18.09.2019 Çarşamba  Saat : 18.30

Açılış : 18 Eylül 2019 Çarşamba  05 Ocak 2020 Pazar
PICASSOGösteri Sanatı Sergisini Pazartesi hariç 10.0018.00, Perşembe günleri ise 10.0020.00 arasında ziyaret edebilirsiniz

Dünyaca ünlü ressam Pablo PICASSO nun eserleri İzmir'de sanatseverlerle buluştu. Akdeniz'e kıyısı olan ülkelerdeki önemli kurumların yer aldığı "PICASSO -Méditerranée Projesi" kapsamında düzenlenen sergiler serisinin Türkiye bölümü, Arkas Sanat Merkezi'nde görücüye çıktı. Organizasyonun kapanış sergisi olma özelliği de taşıyan "PICASSO Gösteri Sanatı Sergisi" isimli sergide, Pablo PICASSO nun gösteri dünyasını konu aldığı birçok önemli tablosu, tasarladığı kostümler, eskizler, heykeller ve yaşamına dair fotoğraflar aracılığıyla gösteri sanatlarının Picasso'nun sanatına olan etkisi mercek altına alınıyor.
5 OCAK 2020'YE KADAR SÜRECEK
Pablo PICASSO nun sahne sanatlarına yönelik çalışmalarını kapsayan, küratöryel bir kurguyla oluşturulan sergide, ünlü ressamın sanat yaşamını etkileyen gösteri dünyasının kapıları da aralanmış olacak. Paris PICASSO Müzesi, Fondation Julio Gonzalez, Opera Garnier ve Brüksel de yer alan Kontaxopoulos-Prokopchuk Koleksiyonu ndan 83 eserin olduğu sergide, sanatçının yazarlar, şairler ve müzisyenler gibi pek çok sanatçıyla sürdürdüğü yakın bağları belgeleyen fotoğraflar da yer alıyor. Sergi, 05 Ocak 2020'ye kadar Arkas Sanat Merkezi nde gezilebilecek.
1941 yılının ocak ayında ünlü ressam Pablo PICASSO, Fransa Nazi işgali altındayken Kuyruktan Yakalanan Arzu adlı bir oyun yazar. Gerçeküstü bir oyundur bu. Yazar arkadaşı Michel Leiris de Pablo PICASSO ya bu oyunu Paris'te kendi evinde sahneleme teklifi götürür. O da kabul eder.
Oyunu yönetmek Albert Camus'ye düşer. Leiris beceriksizi, Raymond Queneau soğanı, Jean Paul Sartre tombulu, Zaine de Campan, Louse Leiris, Dora Maar ve Simone de Beauvoir da kadın karakterleri oynayacaktır. Ekip önce yazar Leiris'in evinde provalar yapmaya başlar. Pablo PICASSO da katılır provalara. Hayli heyecanlıdır. Bir süre sonra oyun aynı evde sahnelenmeye başlanır. 2. Dünya Savaşı sırasında, işgal yıllarında 20. yüzyılın sanat ve düşün dünyasının en önemli isimlerini bir araya getiren bu oyun onlar için işgale karşı direnişin bir başka biçimidir.

İzmir, Konak'taki Arkas Sanat Merkezi'nde açılan Picasso: Gösteri Sanatı başlıklı sergide karşımıza çıkan devasa bir fotoğraf işte o günlerden kalma... Pablo PICASSO, Sartre, Camus, Simone de Beauvoir, Michel Leiris... Onları aynı karede gördüğümüz bu fotoğraf oyunun provaları sırasında çekilmiş. Pek çok yönden şaşırtıcı tabii. Ama Pablo PICASSO nun sahne sanatlarıyla ilişkisini göstermesi açısından da önemli.

PICASSO GALAKSİSİ
Bu fotoğrafın devasa bir şekilde sergide yer alması elbette tesadüfi değil. Çünkü Arkas Sanat Merkezi'nde açılan serginin temel yaklaşımını yansıtıyor bu fotoğraf. Sergi Pablo PICASSO nun biraz da ressamlığı, ikonik eserleri, popülerliğinin gölgesinde kalan başka bir yönünü, gösteri ve sahne sanatlarıyla ilişkisini ele alıyor ve bizi farklı bir Pablo PICASSO ile tanıştırıyor.
  Sirkten boğa güreşlerine, baleden tiyatroya kadar Pablo PICASSO nun gösteri dünyası ve sanatlarına olan ilgisini, buralardan aldığı ilhamla yaptığı eserleri ele alan sergi bir anlamda 'Pablo PICASSO Galaksisi'nin az bilinen gezegenlerine götürüyor bizleri...
Sergi, Paris Picasso Müzesi'nin 2017'de başlattığı, Pablo PICASSO nun dünyasındaki farklı yönleri ortaya çıkarmak için hazırladığı Picasso Mediterranee projesinin kapanış ayağı. Burada farklı bir Pablo PICASSO ile karşılamamız da boşuna değil.

Paris Picasso Müzesi bu proje hazırlanırken, daha en başta ünlü ressamın, 20. yüzyıl boyunca yaratılan Pablo PICASSO mitinin gölgesinde kalan diğer özelliklerini anlatmak için yola çıkmış. Bunun için Pablo PICASSO nun hayatında önem verdiği sirk, boğa güreşi, bale ve tiyatronun onun sanatına etkileri üzerine yoğunlaşılmış. Ki ortaya da hem tanıdık hem şaşırtıcı hem görkemli hem sürprizli bir sergi çıkmış.

Bir taraftan Pablo PICASSO nun kimi ikonik kimi az bilinen işleri, diğer taraftan onları nasıl hangi bağlamda ortaya çıkardığı yalın bir şekilde ele alınıyor. Sergide aralarında Matador, Boğa Kafası, Boğa Güreşi: Matadorun Ölümü, Akrobat, Pulcinella Maskesi, Mavi Şapkalı Kadın Portresi'nin de bulunduğu sanatçının 83 eseri yer alıyor.

Ağırlıklı olarak Paris Picasso Müzesi'nden, bir kısmı da koleksiyonerlerden alınan eserlerle oluşturulan sergide amaç belli bir yalınlık içinde o farklı Pablo PICASSO ile izleyiciyi tanıştırmak ve onunla baş başa kalabilmesini sağlamak. Mesela 2. Dünya Savaşı sırasında Paris'te bir bisiklet selesi ve gidonundan yaptığı o ünlü Boğa Kafası heykeliPablo PICASSO nun çok sevdiği boğa güreşlerinden nasıl etkilendiğinin ve onun sanatındaki çarpıcılığın en önemli örneklerinden biri olarak karşınızda öylece duruyor.

Ya da 1900'lerin başında Paris'te atölyesinin yakınlarında olan Medrano Sirki'ne gidip gelmeye başlamasından sonra sirk dünyasıyla ilgili yaptığı resimler ve bu tecrübesiyle 1930'de yaptığı ve ikonik işlerinden biri olan Akrobat. Sonrası size kalmış. Arkas Sanat Merkezi'nin açılmasını sağlayan, Arkas Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Lucian Arkas'ın dediği gibi geriye "Keyfini çıkarmak kalıyor."

HER ŞEY BİR HAYALLE BAŞLADI
Akdeniz'e kıyısı olan ülkeleri dolaşan serginin kapanışı için İzmir'deki Arkas Sanat Merkezi'nin seçilmesinin hikayesi de ayrı bir macera. Hatırlanırsa 2005'te Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi'nde açılan sergi ile Pablo PICASSO ilk defa Türkiye'ye gelebilmişti. Ki böylesi bir sergi açmanın ne kadar meşakkatli olduğunu o yıllarda müze müdürü Nazan Ölçer anlatmıştı. Bunun için olsa gerek üç yıl önce Lucien Arkas'a 2011'de açılan sanat merkezinde bir Pablo PICASSO sergisi açma fikri söylendiğinde Arkas fikrin çok iyi olduğunu düşünmüş gerçekleşme ihtimalini hayli zayıf görmüş. Fakat Paris Picasso Müzesi ile bağlantıya geçildiğinde bu ihtimalin zayıf olmayacağı görülmüş.

Gerisini Paris Picasso Müze Müdürü Laurent Le Bon'dan dinleyelim: "Yıllardır sanata karşılıksız katkı sunan bir kurum vardı karşımızda. Ortada iyi işler yapan bir kültür merkezi vardı. 20. sergilerini Pablo PICASSO ile taçlandırmak istiyorlar, biz de farklı bir Pablo PICASSO anlatmak istiyorduk. Heyecanlarımız karşılıklı sinerji yarattı. Ve bugün buradayız." Ücretsiz gezilebilen sergi 5 Ocak'a kadar sürecek.

SAHTE PICASSO'LARI TESPİT ETMEK KOLAY 
Hazır Paris Picasso Müzesi yöneticisi Laurent Le BON u yakalamışken, sanat dünyasının başına bela olan sahte Pablo PICASSO tablolarıyla ilgili soru sormadan edemedim. Malum, dünyanın dört bir tarafında sürekli sahte Pablo PICASSO tabloları ortaya çıkıyor. Türkiye'de bir dönem her gün bir tablo yakalanıyordu. Laurent Le BON a bu duruma karşı nasıl önlem alındığını sordum. Laurent Le BON, Pablo PICASSO nun eserlerine bizzat ressamın oğlunun sertifika verdiğini anlattı.

"Bir Pablo PICASSO eseri ile karşılaşınca yapılması gereken ilk şey, eserin sertifikası olup olmadığına bakmak. Sertifikası olmayan eserlerin sahne olduğu hemen anlaşılacaktır ve bu eserlerin pazarda hiçbir değeri yoktur" diyor. Ama Laurent Le BON un verdiği bir başka önemli bilgi daha var onu da paylaşayım: "Evet çok fazla sahte Pablo PICASSO eserleri ortaya çıkıyor. Ama Rönesans dönemi sanatçıların eserleri sahte tablo dünyasında daha fazla üretiliyor."

Boğa Güreşi: Matadorun Ölümü / Bullfight: Death Of The Toreador

Boğa Güreşi: Matadorun Ölümü// Bullfight: Death Of The ToreadorPablo PICASSO19. 09.1933
86 yıl önce Pablo PICASSO, sergide yer alan Boğa Güreşi: Matadorun Ölümü / Bullfight: Death Of The Toreador adlı eserini tamamlandı.
Pablo PICASSO, “Boğa Güreşi: Matadorun Ölümü” adlı bu tabloyu resmettiği 1933 yılında, özel hayatında çalkantılı bir dönem yaşamaktadır. İlk eşi balerin Olga KHOKHLOVA ile evlidir ve sevgilisi Marie Thérèse WALTER hamiledir. Marie Thérèse WALTER bu eserde, arenada at sırtında mızrak kullanarak boğa ile savaşan bir “rejoneador” olarak tasvir edilmiştir. Bayılmış ya da çoktan ruhunu teslim etmiş olan, savunmasız haldeki kadın boğa güreşçisi, vücuduna değen boğanın boynuzlarıyla neredeyse hayvanla bütünleşmiş gibidir. Güreşçi kadınla birlikte atı da boğanın şiddetinin kurbanıdır ve binicisine yakından bağlıdır. Tablodaki sahnede yer alan bu üç varlık arasında bir tür ölüm kalım mücadelesi yaşanmaktadır. Boğa güreşi, burada bir hikayeyi tasvirden öteye geçerek adeta arzu, aşk ve ölüm arasındaki karmaşık üçgenin bir ifadesine dönüşmüştür. “Boğa Güreşi: Matadorun Ölümü / Bullfight: Death Of The Toreador” tablosu Pablo PICASSO nun boğa güreşlerine olan tutkusunu en iyi yansıtan eserlerinden biridir.

86 year ago today PICASSO completed his work “Bullfight: Death of the Toreador” which is displayed in our exhibition.

Pablo PICASSO
Boğa Güreşi: Matadorun Ölümü// Bullfight: Death Of The Toreador
Boisgeloup, 19 Eylül 1933/ Boisgeloup, September 19, 1933
Ahşap üzerine yağlıboya / Oil on wood
Dation Pablo PICASSO, 1979. MP145
Musée national PICASSO-Paris
© Succession PICASSO 2019

Pablo PICASSO  Boğa Gravürleri : Bull Chemnitz1933
Apple’ın ders olarak çalıştırdığı seri
Serginin “Boğayı Yapısöküme Uğratmak” adlı bölümü, Pablo PICASSO yu daha iyi tanımak, sanatta neyi başardığını daha iyi anlamak isteyen herkese ilginç gelecektir. Ayrıca Apple’ın ünlü okulunda “Nasıl PICASSO gibi çizilir?” diye bir ders olduğunu ve ders verenlerin, Steve JOBBS’ un izinden gitmeyi hayal eden genç tasarım öğrencilerine minimalleşmenin önemini kavramaları adına bu 11 taşbaskı eseri çalıştırdığını öğrenince, kendi adıma seriyi daha da ilginç buldum.

Pablo PICASSO nun “Benim için resim, bir dizi yıkma eyleminin toplamıdır. Bir resim yapar ve sonra onu yok ederim. Lakin en sonunda, hiçbir şey ortadan kaybolmamış olur” sözüyle açılan bu bölümde, 1945 tarihli 11 taşbaskı eser yer alıyor. Bunlarda Pablo PICASSO, boğa figürünü farklı üsluplarla ve her seferinde biraz daha minimalleşerek, biraz daha sadeleşerek ele almış. İlkinde gerçekçi ve gelenekçi bir boğa temsili, yani bildiğimiz boğaya benzeyen sıradan bir boğanın resmini görüyoruz. Sonrakilerde boğa aşama aşama değişiyor, önce zengin ve görkemli bir hal alıyor, ardından anatomik olarak parçalara ayrılıyor. Hatta bir tanesi bir kasabın boğanın yenebilecek kısımlarına dair hazırladığı bir rehberi andırıyor. Aynı boğa daha sonra kübist normlara teslim oluyor, en nihayetinde de gerçeküstücülüğe yakın bir estetikle fazlalıklarından ayıklanıyor. Son boğa, gövde, boynuzlar, kuyruk ve cinsel organdan oluşan birkaç küçük çizgiden ibaret.



PICASSO’ nun Boğaları
Pablo PICASSO nun, İspanyolların “corrida” adını verdiği boğa güreşlerine merakının sebebi, Malaga’da geçen çocukluğu sırasında, iflah olmaz bir boğa güreşi meraklısı olan babasından etkilenmesiymiş. İspanya geleneksel sanatlarına olan yakınlığının da etkisi olmalı. Bir de, henüz küçük bir çocukken babası onu ünlü matador Cara Ancha’yla tanıştırmış. Pablo PICASSO hatıralarında Ancha’nın dizleri üstüne oturup kıyafetinin püskülleriyle oynadığı o günü hiç unutamadığını anlatıyor.
Sergideki “Boğa Oyunları” serisi çok önemli… Bu bölümdeki üç gravürde, elinde bir boğa maskesi taşıyan ve çevresindeki kadınlara kur yapan bir erkeği, muhtemelen bizzat sanatçının kendisini görüyoruz. (Pablo PICASSO nun zaman zaman fotoğrafçılara boğa maskesiyle poz verdiğini unutmayalım.) İlk gravürde sezdiğimiz tehditkâr hava, sonrakilerde tevekkül ve saygı içeren bir oyuna dönüşüyor.
Bana kalırsa serginin can alıcı bölümü, at, matador ve boğa imgelerinin karanlık bir şölen gibi canlandırıldığı “Boğa Güreşleri” serisiydi. Aynı anda hem ürkütücü hem de büyüleyici olan bu gravürlerde bir boğa güreşine ait vahşi görüntülere bakarken, aslında hayatla ölüm arasındaki mücadeleyi izledik; müthişti.

Pablo PICASSO Gravürleri

Pablo PICASSO   Gravürleri

|Pablo PICASSO|
|Ispanyol RessamHeykeltıraşKübist|
|25.10.1881MálagaIspanya  08.04.1973MouginsFransa|
Pablo PICASSO İzmir’ de—“PICASSO: Gösteri Sanatı”—Arkas Sanat Merkezi—18 Eylül 2019 Çarşamba — 05 Ocak 2020 Pazar— Alsancak —İzmir/Türkiye Pablo PICASSO İzmir’ de—“PICASSO: Gösteri Sanatı”—Arkas Sanat Merkezi—18 Eylül 2019 Çarşamba — 05 Ocak 2020 Pazar— Alsancak —İzmir/Türkiye Reviewed by ümitse on 18:30:00 Rating: 5

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.