Siirleri — Turgut UYAR… Ikinci Yeni Siir Akimini Onde Gelen Sairini Olumunun 32. Yilinda Saygiyla Aniyoruz… …22.08.1985—22.08.2017…
İkinci Yeni Şiir Akımının Önde Gelen Şairi Turgut UYAR’ ı Doğumunun 95. Yılında Saygıyla Anıyoruz…
…|04.08.1927—04.08.2022|…
…|04.08.1927—04.08.2022|…
İkinci Yeni Şiir Akımının Önde Gelen Şairi Turgut UYAR’ ı Ölümünün 37. Yılında Saygıyla Anıyoruz…
…|22.08.1985—22.08.2022|…
…|Turgut UYAR|…
…|04.08.1927—ANKARA—TURKIYE — 22.08.1985—ISTANBUL—TURKIYE|…
…|Turk Saır|…
•
…|Turk Saır|…
•
…Turgut UYAR…
Şiirleri — Turgut UYAR…
…22 Ağustos 2022 Pazartesi…
Senfoni — Turgut UYAR…
Önce sesin gelir aklıma
Çaresiz kaldıkça hep seni düşünürüm
Güzel olan, dolgun başaklardaki sarışın sevinçli
Sonra cumartesi günleri gelir
Sonra gökyüzü gelir hemen kurtulurum
Bir yağmur yağsa da, beraber ıslansak.
Kırk kere söyledim bir daha söylerim
Savaşta ve barışta, karada ve denizde,
Düşkünlükte ve esenlikte
Zamanımız apayrı bize göre
Yanyana olduk mu elele
Aç kalsak ağlamayız biliyorum.
İçim güvercinleri okşamış gibi rahat
Sen yanımdayken ister istemez
Geniş meydanlarda akşam üstleri
Üstüste üç kere deniz, üç kere çınarlar.
Sen yanımdayken ister istemez
Uzak ırmakları hatırlıyorum.
Arasıra düşmüyor değil aklıma
Yabancı kadınların sıcaklığı
Ama Allah bilir ya, ne saklıyayım
Yanında ihtiyarlamak istiyorum…
Çaresiz kaldıkça hep seni düşünürüm
Güzel olan, dolgun başaklardaki sarışın sevinçli
Sonra cumartesi günleri gelir
Sonra gökyüzü gelir hemen kurtulurum
Bir yağmur yağsa da, beraber ıslansak.
Kırk kere söyledim bir daha söylerim
Savaşta ve barışta, karada ve denizde,
Düşkünlükte ve esenlikte
Zamanımız apayrı bize göre
Yanyana olduk mu elele
Aç kalsak ağlamayız biliyorum.
İçim güvercinleri okşamış gibi rahat
Sen yanımdayken ister istemez
Geniş meydanlarda akşam üstleri
Üstüste üç kere deniz, üç kere çınarlar.
Sen yanımdayken ister istemez
Uzak ırmakları hatırlıyorum.
Arasıra düşmüyor değil aklıma
Yabancı kadınların sıcaklığı
Ama Allah bilir ya, ne saklıyayım
Yanında ihtiyarlamak istiyorum…
…Senfoni — Turgut UYAR…
…Senfoni — Turgut UYAR — Toplandılar — 1974—Can YAYINLARI— Büyük Saat / Toplandılar — Bütün Şiirleri—Kaynak: Yapı Kredi Yayınları—İstanbul—Subat—2015— 13.50x20 Cm. —Sa: 648—409 Sh.…
|Turgut UYAR|
|04.08.1927—Ankara — 22.08.1985.Istanbul|
|TürkSair|
•
Göğe Bakma Durağı — Turgut UYAR…
…İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunları da
Göğe bakalım
Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
İnecek var deriz otobüs durur ineriz
Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya
Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
Herkes uyusun bir seni uyutmam birde ben uyumam
Herkes yokken biz oluruz biz uyumıyalım
Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
Beni bırak göğe bakalım
Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
Tuttukca güçleniyorum kalabalık oluyorum
Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
Bana dönesin diye bir bir kapattım
Şimdi otobüs gelir biner gideriz
Dönmiyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
Durma kendini hatırlat
Durma göğe bakalım…
Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunları da
Göğe bakalım
Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
İnecek var deriz otobüs durur ineriz
Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya
Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
Herkes uyusun bir seni uyutmam birde ben uyumam
Herkes yokken biz oluruz biz uyumıyalım
Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
Beni bırak göğe bakalım
Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
Tuttukca güçleniyorum kalabalık oluyorum
Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
Bana dönesin diye bir bir kapattım
Şimdi otobüs gelir biner gideriz
Dönmiyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
Durma kendini hatırlat
Durma göğe bakalım…
…Göğe Bakma Durağı — Turgut UYAR…
…Göğe Bakma Durağı — Turgut UYAR — Toplandılar — 1974—Can YAYINLARI— Büyük Saat / Toplandılar — Bütün Şiirleri—Kaynak: Yapı Kredi Yayınları—İstanbul—Subat—2015— 13.50x20 Cm. —Sa: 648—409 Sh.…
|Turgut UYAR|
|04.08.1927—Ankara — 22.08.1985.Istanbul|
|TürkSair|
•
yorgunsun hoşgelmişsin
kara gece nöbetinden hoşgelmişsin
yat uyu yerin hazır
hak etmişsin uykuyu
helal olsun uykun bahtiyar sağlığın
ama bir uzak iskelede başka olurken deniz
sakla uykunu biraz o uzak iskeleye
bak sakın telaşlanma
bitiverdi iki aylık bir çocuğun kendisi
bir şey değil bir çocuğun iki aylık tanrısı
bitiverdi iki aylık bir çocuğun kendisi
haydi kalk, sakla biraz haydi kalk haydi dedim
açıp sonsuz bir camı bir uzak iskeleye
şimdi tam sırasıdır her şey hazırken böyle
şimdi bunu gömelim
nasılsa girdi bu karaşafak aramıza
haydi şimdi ölüm vakti değil aramızda
ölüm ki bir olağan acının anısıdır
şimdi anıya yer yok aramızda
ne güzel uyurduk biz kavgasız gürültüsüz
bir yara bile olsa şuramızda buramızda
sular gibi karışık olan uykumuzda
senin kara gecen paslı benim çocuğum ölü
bir uzun yaşamayı beygirler gibi koştuğumuzda
hatırlarsın uzakta koştuğumuzda
sayılara vurdular bizi haydi kalk
haydi kalk yoruldum bir patlıcan nasıl büzülürse
bostanda durup da olmayı beklerken haydi kalk
haydi kalk dedim senden aldım kendimden
ölümü bir güzel ezberledim
anladım yorgunsun kara gece nöbetinden
çocuk öldü ben yoruldum ölüm nöbetinden
saatimi kurdum, saatini de kurdum haydi kalk haydi kalk
şimdi bunu gömelim.
neden öldü ben burdaydım sen ordaydın
belki de bahar filan vardır erzincanda ne bilelim
haydi kalk trenler kalkıyor duyuyorum
biliyorum
yorgunsun her geceden, biriken her geceden
haydi kalk şimdi bunu gömelim
haydi kalk bitiverdi
haydi kalk yorgun güzelim haydi kalk
hadi artık öldüm biliyor musun
hadi kalk
İzmirlere filan gidelim…
…Hadi İzmir’ e — Turgut UYAR…
…Hadi İzmir’ e — Turgut UYAR — Toplandılar — 1974—Can YAYINLARI— Büyük Saat / Toplandılar — Bütün Şiirleri—Kaynak: Yapı Kredi Yayınları—İstanbul—Subat—2015— 13.50x20 Cm. —Sa: 648—409 Sh.…
|Turgut UYAR|
|04.08.1927—Ankara — 22.08.1985.Istanbul|
|TürkSair|
Su gelir çiçeklenir
Yazmalar çarşılanır
Türküyle karşılanır
Bizim orda kaysılar
oy farfara farfara
su verin çayırlara…
Ay durur menziliyle
Herkese ak yüzüyle
Sen aysan açık davran
Ya ondan ya bizimle
Oy farfara farfara
Ateş düşer çarşılara…
Ve bir gün şunu buldum
Aşka benzer neşesi
Yalnızdım, çok yalnızdım
Aşk başka mavi başka
Oy farfara farfara
Herkes düştü yollara…
Ve karpuzlar ve bostan
Kırk gün yaşanan destan
Su da önemli ama
Ateştir benim ustam
Oy farfara farfara
Ateşli silahlara…
Ben seni kaç yıl sevdim
Aya kattım ve sevdim
Yalnızdım çok yalnızdım
Ay başka mavi başka
Oy farfara farfara
Öldüm yalvara yalvara
Oy farfara farfara
Ateş düştü şalvara
Hadin ağalar dedim
Hadin herkesler dedim
Öldüm yalvara yalvara
Öldüm yalvara yalvara
Öldüm yalvara yalvara…
…Elli Iki Hane — Turgut UYAR…
…Elli Iki Hane — Turgut UYAR — Toplandılar — 1974—Can YAYINLARI— Büyük Saat / Toplandılar — Bütün Şiirleri—Kaynak: Yapı Kredi Yayınları—İstanbul—Subat—2015— 13.50x20 Cm. —Sa: 648—445sh.…
|Turgut UYAR|
|04.08.1927—Ankara — 22.08.1985.Istanbul|
|TürkSair|
Bir Gün Sabah Sabah vakti kapıyı çalsam,
Uykudan uyandırsam seni;
Ki, sisler daha kalkmamıştır Haliç ten.
Vapur düdükleri ötmektedir,
Etraf alacakaranlık,
Köprü açıktır henüz.
Bir Gün Sabah Sabah kapıyı çalsam…
Yolculuğum uzun sürmüş oldukça
Gece demir köprülerden geçmiştir tren.
Dağ başında beş-on haneli köyler,
Telgraf direkleri yollar boyunca
Koşuşup durmuş bizle beraber…
Şarkılar söylemişim pencereden,
Uyanıp uyanıp yine dalmışım,
Biletim üçüncü mevki,
Fakirlik hali,
Lüle taşından gerdanlığa gücüm yetmemiş,
Sana Sapancadan bir sepet elma almışım…
Ver elini haydarpaşa demişiz,
Vapur rıhtımdadır pırıl pırıl,
Hava hafifden soğuk,
Deniz katran ve balık kokulu,
Köprüden kayıkla geçmişim karşıya,
Bir nefeste çıkmışım bizim yokuşu…
Bir Gün Sabah Sabah kapıyı vursam.
Kim o dersin uykulu sesinle içerden.
Saçların dağınıkdır, mahmursundur.
Kimbilir ne güzel görünürsün sevgilim,
Bir sabah vakti kapıyı çalsam,
Uykudan uyandırsam seni,
Ki, daha sisler kalkmamıştır Haliç ten.
Fabrika düdükleri ötmektedir…
…Bir Gün Sabah Sabah — Turgut UYAR…
…Bir Gün Sabah Sabah — Turgut UYAR — Arz—ı Hal — 1949—Can YAYINLARI— Büyük Saat / Arz—ı Hal — Bütün Şiirleri—Kaynak: Yapı Kredi Yayınları—İstanbul—Subat—2015— 13.50x20 Cm. —Sa: 648—17 Sh.…
|Turgut UYAR|
|04.08.1927—Ankara — 22.08.1985.Istanbul|
|TürkSair|
Kullanmam ucuz özgürlüğü sana sığınırım
Azarladığım bir dünyayı suya bırakıp
Günlük dövüşü en uygun yerinde keserek
Ve kan biraz daha akar durur, akmalıdır
Bir çaresizlik sanırım, öfkem büyür uğunurum
Oysa bir çiçek bir güzel dünyaya bakmalıdır
Ve kuytulardan, unutulmaktan tek tek
Ölülerimiz toplanacaktır.
Senin yıldızların güneşlere dönüşür
En karışık en bozgun bir öğle uykusunda bile
Ve sonsuz sevinç taşıyan bir çığlıktır
Bir suyun bir başka suya karışması
Kanları çökelirken bir soylu tabaka
Bir bahar anlatıcısının
Bir mutluluk dülgerinin
-Gecelerde ve yalnızlıklarında hepsi üşür-
Ölülerimiz toplanacaktır.
Ne kadar hüzün geçmişse dünyadan
Ne kadar acı geçmişsse yaşayacağız
Hepsini yeniden, bir bir dünyada
Dünyadan ve dünyayla sana sığınırım
Acılardan ve hüzünlerden değil
Kaçmalardan ve korkulardan değil
Çünkü bir güçtür sıcaklığın kollarıma
Çünkü kanları, kanları, kanları hatırlarım
Çünkü ölülerimiz toplanacaktır
Ve yüceltilecektir bir mavide.
Haberlere yorumlara ve büyük tirajlara
Asalak otlara karşı, türeyip giden
Bir sun'i ilkahla üreyip giden
Bir soya, bir sanrıya karşı
Kuşanıp kahramanca tek silahını, kanını
Diri bir su gibi gidenleri hatırlarım
Odalarda ve güzel bir dünyada
Sararken bir başına eski güneş
Yıldızımız uzak bir iklimde
Bir tüfek olacaktır. Bir tüfek
Ölülerimiz toplanacaktır.
Ve bizim bir haziranımız
Bir yıl kadar yetecektir dünyaya
Çünkü yoğun ve ateşle yaşanmış
Çünkü ellerimiz, başımız ve kanımız
Hayasız pençelerini kokuyla gizleyen
Bir olgu olmayacaktır sana
Ölülerimiz toplanacaktır
Doldurulan bir kıyı gibi.
Anılacaktır bir general pantolonundan
Nasıl sezgiler ve gerekçeler çıkardığımız
Nasıl kırgın ve nasıl umutlu olduğumuz
Bir şenliğin başlangıcından ve sonundan
sığınmamız da anılacaktır.
Ölülerimiz toplanacaktır
Kenar köşe kasaba hanlarından
Deniz en güzel aşkken ayışığına
Küçük ve karanlık odalarda öldürülenler
Direnerek ve akarak ölenler
Yüceltilecektir
Anılacaktır ölümleri
Bir şehir akşamında herkes kaçışırken
Ormanlar bir çözülmeye bozulurken
Karanlığa kanıyla karşı duran
Kanıyla ışıtan, yalazlayan karanlığı
Yalnız ve dayanıklı gecelerinde üşüyen
Ölülerimiz toplanacaktır.
Biraz Daha kan, kan ve suyun akışı
Ey suyun güvenli akışı
Sana bir yamaç gerekmez mi
Ki sonun özlemine hızlı varsın
Ki sen varsın, akıtılmış kanlarla varsın
Ve kan ve akışın o soylu tabakta
Ormansız bir halka sunulacaktır
Bir orman olarak
Ona sığınılacaktır.
Sana sığınılacaktır kırılıp toplanınca
Sana sığınıyorum kırılıp toplanınca
Değil sonsuz girdiçıktısına yaşamaların
Ey en güzeli, en gürü bütün çeşmelerin
Ayın ve denizin sahibi ve su içmelerin
Sana sığınılacaktır
Ve kuytularda, dağlarda, alanlarda
Akıtılan ve akıp gelen kanlarda
Bir sabah büyük büyük ateşler yanınca
Eller temizlenecektir
Bir tören olacaktır
Ölülerimiz toplanacaktır…
Azarladığım bir dünyayı suya bırakıp
Günlük dövüşü en uygun yerinde keserek
Ve kan biraz daha akar durur, akmalıdır
Bir çaresizlik sanırım, öfkem büyür uğunurum
Oysa bir çiçek bir güzel dünyaya bakmalıdır
Ve kuytulardan, unutulmaktan tek tek
Ölülerimiz toplanacaktır.
Senin yıldızların güneşlere dönüşür
En karışık en bozgun bir öğle uykusunda bile
Ve sonsuz sevinç taşıyan bir çığlıktır
Bir suyun bir başka suya karışması
Kanları çökelirken bir soylu tabaka
Bir bahar anlatıcısının
Bir mutluluk dülgerinin
-Gecelerde ve yalnızlıklarında hepsi üşür-
Ölülerimiz toplanacaktır.
Ne kadar hüzün geçmişse dünyadan
Ne kadar acı geçmişsse yaşayacağız
Hepsini yeniden, bir bir dünyada
Dünyadan ve dünyayla sana sığınırım
Acılardan ve hüzünlerden değil
Kaçmalardan ve korkulardan değil
Çünkü bir güçtür sıcaklığın kollarıma
Çünkü kanları, kanları, kanları hatırlarım
Çünkü ölülerimiz toplanacaktır
Ve yüceltilecektir bir mavide.
Haberlere yorumlara ve büyük tirajlara
Asalak otlara karşı, türeyip giden
Bir sun'i ilkahla üreyip giden
Bir soya, bir sanrıya karşı
Kuşanıp kahramanca tek silahını, kanını
Diri bir su gibi gidenleri hatırlarım
Odalarda ve güzel bir dünyada
Sararken bir başına eski güneş
Yıldızımız uzak bir iklimde
Bir tüfek olacaktır. Bir tüfek
Ölülerimiz toplanacaktır.
Ve bizim bir haziranımız
Bir yıl kadar yetecektir dünyaya
Çünkü yoğun ve ateşle yaşanmış
Çünkü ellerimiz, başımız ve kanımız
Hayasız pençelerini kokuyla gizleyen
Bir olgu olmayacaktır sana
Ölülerimiz toplanacaktır
Doldurulan bir kıyı gibi.
Anılacaktır bir general pantolonundan
Nasıl sezgiler ve gerekçeler çıkardığımız
Nasıl kırgın ve nasıl umutlu olduğumuz
Bir şenliğin başlangıcından ve sonundan
sığınmamız da anılacaktır.
Ölülerimiz toplanacaktır
Kenar köşe kasaba hanlarından
Deniz en güzel aşkken ayışığına
Küçük ve karanlık odalarda öldürülenler
Direnerek ve akarak ölenler
Yüceltilecektir
Anılacaktır ölümleri
Bir şehir akşamında herkes kaçışırken
Ormanlar bir çözülmeye bozulurken
Karanlığa kanıyla karşı duran
Kanıyla ışıtan, yalazlayan karanlığı
Yalnız ve dayanıklı gecelerinde üşüyen
Ölülerimiz toplanacaktır.
Biraz Daha kan, kan ve suyun akışı
Ey suyun güvenli akışı
Sana bir yamaç gerekmez mi
Ki sonun özlemine hızlı varsın
Ki sen varsın, akıtılmış kanlarla varsın
Ve kan ve akışın o soylu tabakta
Ormansız bir halka sunulacaktır
Bir orman olarak
Ona sığınılacaktır.
Sana sığınılacaktır kırılıp toplanınca
Sana sığınıyorum kırılıp toplanınca
Değil sonsuz girdiçıktısına yaşamaların
Ey en güzeli, en gürü bütün çeşmelerin
Ayın ve denizin sahibi ve su içmelerin
Sana sığınılacaktır
Ve kuytularda, dağlarda, alanlarda
Akıtılan ve akıp gelen kanlarda
Bir sabah büyük büyük ateşler yanınca
Eller temizlenecektir
Bir tören olacaktır
Ölülerimiz toplanacaktır…
…Biraz Daha — Turgut UYAR…
…Biraz Daha — Turgut UYAR — Toplandılar — 1974—Can YAYINLARI— Büyük Saat / Toplandılar — Bütün Şiirleri—Kaynak: Yapı Kredi Yayınları—İstanbul—Subat—2015— 13.50x20 Cm. —Sa: 648—409 Sh.…
|Turgut UYAR|
|04.08.1927—Ankara — 22.08.1985.Istanbul|
|TürkSair|
•
Siirleri — Turgut UYAR… Ikinci Yeni Siir Akimini Onde Gelen Sairini Olumunun 32. Yilinda Saygiyla Aniyoruz… …22.08.1985—22.08.2017…
Reviewed by ümitse
on
00:10:00
Rating:
Hiç yorum yok: