Şiirin Can Babası Can YÜCEL’ i DOĞUMUNUN 92. YILINDA SAYGIYLA ANIYORUZ…
…|11.08.1926—11.08.2018|…
•
Şiirin Ustadı Can YÜCEL’ i ÖLÜMÜNÜN 19. YILINDA SAYGIYLA ANIYORUZ…
…|12.08.1999—12.08.2018|…
•…|12.08.1999—12.08.2018|…
…|11.08.1926—ISTANBUL — 12.08.1999—Datça|…
…|Türk Sair|…
•
…|Türk Sair|…
•
…Yarim Yamalak — Can YÜCEL…
Yarım Yamalak — Can YÜCEL…
Kayıp
mevsimlerden,
aylardan,
günlerden
yazıyorum.
Hazanın
birinde
Yapraklarını
dökmüş
ağaç
dallarından yazıyorum.
En zorlu
yokuşlardan,
Doğmaz
güneşlerin
şehrinden
yazıyorum.
Okunma umudu
Sıfırla kardeş
Olasılıklardan
yazıyorum.
Işığı
yıldırımlar olan
bir odadan
yazıyorum.
Ve tek kanatlı
Bir güvercinle
yolluyorum.
Bilir misin?
Bugün bir
bıçak geceyi yardı.
Anladım ki
tutan el,
Yokluğundu.
Ve korkudan
Ay ışığının
rengi kaçtı.
Rüzgâr sesini
çaldı.
Mazi
albümlerde yerini aldı.
Sen örümcek
ağı misali
İşgal ederken
her köşeyi,
Ben bir damla
gözyaşımda boğuldum.
Bir damlaya
âlemin sırrını gizledim.
Bir damlayla
heybetli gemileri batırdım.
Ve bitince
mürekkebim,
Hokkamı
doldurdum gözyaşımla.
Öyle olunca
yazdıklarımı
Bir ben
gördüm,
Bir ben
bildim.
Boşuna yoruldu
güvercinlerim.
Kelimeler,
kelimeler…
Kalbi kırık
kelimeler…
Hüzne aşikâr
kelimeler…
Ayrılığa aşına
kelimeler…
Evet,
Kelimeleri
defnettik,
Ağlaya
sızlaya.
Susarak
Tüm kelimeleri
boğdun.
Ama yok
yeterli delilim
Katilliğinin
ilanına.
Keşke…
Keşke…
Havadan sudan
Bahsedecek
kadar
Kelimemiz
olsaydı…
Sonra bir
sandalla
Akdeniz’i
Arşın arşın
Kulaçlayacak
kadar da
Vaktimiz
olsaydı.
Bir dilim
pastayı
Pay
edebilseydik.
Ardından saçma
sapan
Kahve
fallarıyla gülüşseydik.
Uyutsaydık
hayatı,
Uykular
bitmeden.
Şimdi,
İplik iplik
sarıyorum ayrılığı.
Zormuş
Zamanın seline
bırakmak kendini,
Yeni yeni
öğreniyorum.
Erken
yağmurlara
Hazırlıksız
yakalandım.
Mahur
bestelere aşına değil kulağım.
Derin bir sis içinde,
Derin bir sis içinde,
Görüşü kayıp
Yollar Üzerindeyim.
Anladım ki
Ayrılığa
yazılanlar
Yalan değil,
Eksikmiş.
Her ayrılık
Kendine
Kış Kıyametmiş.
Birinin gerçeği,
Bilmeyene Masalmış.
En çok
En yakınındakinin
Uzaklığı acıtırmış.
Hayat
Kendine tahammül edebilmeyi
Öğrenmekmiş…
Ve şairin dediği gibi,
Hayat
Yarımlarla tanışmak,
O yarımlara alışmakmış.
Gecenin yarısı,
Bir kitabın
Orta yerinden başlamak gibiydi;
Seninle birlikte olmak…
Başını anlamadan
Sona Yaklaşmak.
Sonunu okuyamadan
Uyuyakalmak…
Ve uyandığında
Eksikmiş.
Her ayrılık
Kendine
Kış Kıyametmiş.
Birinin gerçeği,
Bilmeyene Masalmış.
En çok
En yakınındakinin
Uzaklığı acıtırmış.
Hayat
Kendine tahammül edebilmeyi
Öğrenmekmiş…
Ve şairin dediği gibi,
Hayat
Yarımlarla tanışmak,
O yarımlara alışmakmış.
Gecenin yarısı,
Bir kitabın
Orta yerinden başlamak gibiydi;
Seninle birlikte olmak…
Başını anlamadan
Sona Yaklaşmak.
Sonunu okuyamadan
Uyuyakalmak…
Ve uyandığında
Kaldığın
sayfayı
Karıştırmak…
İşte böyle bir şeydi
İşte böyle bir şeydi
Seni yaşamak,
Yarım Yamalak…
Yarım Yamalak — Can YÜCEL…
…Yarım Yamalak — Can YÜCEL — Kaynak: Altısıbiyerde— Şiir Dizisi—Adam Yayınları — 1988 — İstanbul— 1x14 Cm. — 61 sh. — Çağdaş Türk Edebiyatı — Şiir Dizisi — PAPİRÜS Yayınları — 1992 — İstanbul— 14x20 Cm. — 64 sh. …
|Can YÜCEL|
|11.08.1926—Istanbul — 12.08.1999—Datça|
|Türk Şair|
•
Yarım Yamalak — Can YÜCEL…
Reviewed by ümitse
on
00:15:00
Rating:
Hiç yorum yok: