Türk Çağdaş şiirinin önde gelen isimlerinden — Küçük İskender hayatını kaybetti…
|03.07.2019|
…|28.05.1964—28.05.2019|…
•
…|Küçük İskender|…
…|28.05.1964—Istanbul — 28.05.2019—Istanbul|…
…|Türk Sâir—Elestirmen—Oyuncu|…
…|Türk Sâir—Elestirmen—Oyuncu|…
•
…Küçük İskender…
…Şiirleri — Küçük İskender…
…03 Temmuz 2019 Çarşamba…
…De Gülüm — Küçük Iskender…
De Gülüm! De ki: ela bir günde gelecegim
istanbul darmadağın olacak, saçlarım
darmadağın. Hepsi, darmadağın!
üzülme Gülüm! Toparlanacağız, birlikte,
ayağa da kalkacağız, yürüyeceğiz de gülüm
hem de çelikten toprağını dele dele hayatın!
de gülüm! de ki: bitmiştir umut, bitmiştir
sevgi, bitmiştir güven!
güven bana gülüm!
sana bitmemişliği öğretecek, tattıracaktır
hasretten—hakikaten—ten değiştiren yüzüm!
göreceksin gülüm! Bekle!
hırslarımız, acılarımız gitgide ihanetlere
hainlere, ezilmelere alışacak..
göreceksin—sevinçten ağlayacaksın gülüm—ki
işte o vakit bana—doğrudur!—
şair olmak, seni sevmek pek çok yakışacak!
bak! şiirler var, mektuplar var, çocuklar var,
sokaklar var, kediler!
inan bana gülüm, ölüm yok bir tek! ölüm yok bize!
ölüm inananlar için sessizce
kara kaplı kitaplardan çıkartılacak..
göreceksin gülüm! Bekle! Göreceksin!
artık hiçbir insan, hiçbir kavga ve hiçbirimiz
bu dünyada, yapayalnız, umarsız kalmayacak!
istanbul darmadağın olacak, saçlarım
darmadağın. Hepsi, darmadağın!
üzülme Gülüm! Toparlanacağız, birlikte,
ayağa da kalkacağız, yürüyeceğiz de gülüm
hem de çelikten toprağını dele dele hayatın!
de gülüm! de ki: bitmiştir umut, bitmiştir
sevgi, bitmiştir güven!
güven bana gülüm!
sana bitmemişliği öğretecek, tattıracaktır
hasretten—hakikaten—ten değiştiren yüzüm!
göreceksin gülüm! Bekle!
hırslarımız, acılarımız gitgide ihanetlere
hainlere, ezilmelere alışacak..
göreceksin—sevinçten ağlayacaksın gülüm—ki
işte o vakit bana—doğrudur!—
şair olmak, seni sevmek pek çok yakışacak!
bak! şiirler var, mektuplar var, çocuklar var,
sokaklar var, kediler!
inan bana gülüm, ölüm yok bir tek! ölüm yok bize!
ölüm inananlar için sessizce
kara kaplı kitaplardan çıkartılacak..
göreceksin gülüm! Bekle! Göreceksin!
artık hiçbir insan, hiçbir kavga ve hiçbirimiz
bu dünyada, yapayalnız, umarsız kalmayacak!
…De Gülüm — Küçük Iskender…
…De Gülüm— Küçuk Iskender — Kaynak: İskender'i Ben Öldürmedim— Küçük İskender Kitaplığı Dizisi Dizisi—Sel Yayıncılık—2005—İstanbul—13x19 Cm.—100 sh. …
|Küçük ISKENDER|
|28.05.1964—Istanbul — 03.07.2019—Istanbul|
|Turk Şair—Elestirmen—Oyuncu|
•
…Bir Organ Nakli Gibi Sevmistim Seni — Küçük Iskender…
Bir Organ Nakli Gibi Sevmistim Seni;
Çürük gözlerine bağışlanan ellerim,
Yırtık dudaklarına bağışlanan şiirlerim..
Darmadağın kadınların, darmadağın ettiği erkekler gibi
Sevmiştim seni...
Çok eskitilmiş bir aşkın hatırlanması,
Sevgilinin resmi karşısında çocuksu bir iç kanaması
Aslında işin açıkçası;
Rüzgarın fırtınaya dönüşmesi gibi
Hayatına yönelik bombalı bir saldırı gibi
Geriye çekilirken herkesi öldürmek gibi
Sevmiştim seni...
Ruhum kan kaybederken nasıl tutarım seni şimdi deniz gibi,
Neticesi olmayan herhangi bir sebep gibi
Ortalık yerde durup dururken
Sevmiştim seni...
Atlara kalırsa çoktan kaybettik savaşı,
Mızraklar kırıldı, kalkanlar delindi, ganimetler paylaşıldı.
Kasaba meydanında birbirini dövmekten
Yorulan iki kovboy gibi,
Bir tabancanın namlusuyla tetiğiyle,
Kendisinden farklı,
Kendisinden ayrı,
Bir silahın şarjöründe tanışan iki soğuk mermi gibi,
Aynı bedene sıkılan iki el kurşun gibi,
Katille kurban arasında o birkaç saniyelik telaşla
Sevmiştim Seni..
Çürük gözlerine bağışlanan ellerim,
Yırtık dudaklarına bağışlanan şiirlerim..
Darmadağın kadınların, darmadağın ettiği erkekler gibi
Sevmiştim seni...
Çok eskitilmiş bir aşkın hatırlanması,
Sevgilinin resmi karşısında çocuksu bir iç kanaması
Aslında işin açıkçası;
Rüzgarın fırtınaya dönüşmesi gibi
Hayatına yönelik bombalı bir saldırı gibi
Geriye çekilirken herkesi öldürmek gibi
Sevmiştim seni...
Ruhum kan kaybederken nasıl tutarım seni şimdi deniz gibi,
Neticesi olmayan herhangi bir sebep gibi
Ortalık yerde durup dururken
Sevmiştim seni...
Atlara kalırsa çoktan kaybettik savaşı,
Mızraklar kırıldı, kalkanlar delindi, ganimetler paylaşıldı.
Kasaba meydanında birbirini dövmekten
Yorulan iki kovboy gibi,
Bir tabancanın namlusuyla tetiğiyle,
Kendisinden farklı,
Kendisinden ayrı,
Bir silahın şarjöründe tanışan iki soğuk mermi gibi,
Aynı bedene sıkılan iki el kurşun gibi,
Katille kurban arasında o birkaç saniyelik telaşla
Sevmiştim Seni..
…Bir Organ Nakli Gibi Sevmistim Seni — Küçük Iskender…
…Bir Organ Nakli Gibi Sevmistim Seni— Küçuk Iskender — Kaynak: İskender'i Ben Öldürmedim— Küçük İskender Kitaplığı Dizisi Dizisi—Sel Yayıncılık—2005—İstanbul—13x19 Cm.—100 sh.
|Küçük ISKENDER|
|28.05.1964—Istanbul — 03.07.2019—Istanbul|
|Turk Şair—Elestirmen—Oyuncu|
•
…Ben Seni Seviyorum Bunda Bir Kasıt Yok — Küçük Iskender…
Acınası tesadüflerle
ayrılıyorsun molekülden,
hüzün hastası bir hayvansın
şiddetli baş ağrılarıyla çalkalanan
çok kurak iklimlerde,
büyük sinir krizlerinde
ağır işkence görmüş şehirlerde
saadetin zarif, adaletin ince.
bir miktar alkol ve ürperti alıyorsun
kelimelerin karardığı peşin hükümlerde.
şahsi sevişiyorsun şiddetin
bütün bitki örtüsüyle.
gözlerin ucuz, tutkun
ucuz, direncin ucuz
tehlikeli bir yalan gibi duruyorsun
ruh yoksulluğunun harikulade
iskeleti üzerinde.
tutulamayacak yeminsin, yemin ederim,
her insana gerçek aşkı
öğretecek bir külfetin var
ve
alelacele asılmış bir çocuk militan
gibi şaşkın ama onurlu bakıyorsun
yükseldiğin gökyüzüne.
ben seni ayakta alkışlıyorum
hep ayakta alkışlıyorum seni ben
yollarda yürürken alkışlıyorum
sinemalarda, üçüncü sınıf
oyuncularda alkışlıyorum
afrika'nın içlerine doğru alkışlıyorum
vuruşurken alkışlıyorum seni ben
evet, hüzün hastası bir hayvansın
acınası tesadüflerle ayrılıyorsun
kainata gösterdiğin sahte hüviyetinden.
o nasıl bir hale
bana cimri, başkalarına
bonkör bedeninde;
bir acı votka tadı yakalıyorum
dilenen bakışlarında
'suçsuzum' diyorsun,
'tarzım bu' diyorsun
aç bir kurt gibi iniyor yüzüne hüzün
kirpiklerin alnına deyiyor
bende deyiyorum alnına
cevapsız sorularımla
uykum geldi diyorum
seni sevmekten uykum geldi
jilete abanıyorum
korkuya abanıyorum
tek arkadaşım yok öbür tarafta çünkü!
çek perdeleri, kapat ışıkları
bu telaşlı yokoluşun
fosforu aydınlatır bizi
uykum geldi diyorum
tutulamayacak yeminsin, yemin ederim
heryeri keserim,
herkesi, herşeyi keserim
bıçağımı taşıyan elde
kader çizgim de gizli!
bitiyor
sancıda safları sıklaştıran
o garip haz bitiyor
bir kez olsun samimi bak
bak! gecenin eteklerine
eşkiya ayrılıklar siniyor!
acınası tesadüflerle
ayrılıyorsun molekülden
ateşler içinde bırakıyorsun
sana biriktirdiğim suyu
oysa hiç sansım kalmadı
yeniden doğmak için, bana ait
olduğu belirtilen külden.
al bu külü de götür
al bu külü de götür,
diğer taraflara üfle
muzaffer bir hain gibi ayrıl
tertemiz hayal hikayemden.
ayrılıyorsun molekülden,
hüzün hastası bir hayvansın
şiddetli baş ağrılarıyla çalkalanan
çok kurak iklimlerde,
büyük sinir krizlerinde
ağır işkence görmüş şehirlerde
saadetin zarif, adaletin ince.
bir miktar alkol ve ürperti alıyorsun
kelimelerin karardığı peşin hükümlerde.
şahsi sevişiyorsun şiddetin
bütün bitki örtüsüyle.
gözlerin ucuz, tutkun
ucuz, direncin ucuz
tehlikeli bir yalan gibi duruyorsun
ruh yoksulluğunun harikulade
iskeleti üzerinde.
tutulamayacak yeminsin, yemin ederim,
her insana gerçek aşkı
öğretecek bir külfetin var
ve
alelacele asılmış bir çocuk militan
gibi şaşkın ama onurlu bakıyorsun
yükseldiğin gökyüzüne.
ben seni ayakta alkışlıyorum
hep ayakta alkışlıyorum seni ben
yollarda yürürken alkışlıyorum
sinemalarda, üçüncü sınıf
oyuncularda alkışlıyorum
afrika'nın içlerine doğru alkışlıyorum
vuruşurken alkışlıyorum seni ben
evet, hüzün hastası bir hayvansın
acınası tesadüflerle ayrılıyorsun
kainata gösterdiğin sahte hüviyetinden.
o nasıl bir hale
bana cimri, başkalarına
bonkör bedeninde;
bir acı votka tadı yakalıyorum
dilenen bakışlarında
'suçsuzum' diyorsun,
'tarzım bu' diyorsun
aç bir kurt gibi iniyor yüzüne hüzün
kirpiklerin alnına deyiyor
bende deyiyorum alnına
cevapsız sorularımla
uykum geldi diyorum
seni sevmekten uykum geldi
jilete abanıyorum
korkuya abanıyorum
tek arkadaşım yok öbür tarafta çünkü!
çek perdeleri, kapat ışıkları
bu telaşlı yokoluşun
fosforu aydınlatır bizi
uykum geldi diyorum
tutulamayacak yeminsin, yemin ederim
heryeri keserim,
herkesi, herşeyi keserim
bıçağımı taşıyan elde
kader çizgim de gizli!
bitiyor
sancıda safları sıklaştıran
o garip haz bitiyor
bir kez olsun samimi bak
bak! gecenin eteklerine
eşkiya ayrılıklar siniyor!
acınası tesadüflerle
ayrılıyorsun molekülden
ateşler içinde bırakıyorsun
sana biriktirdiğim suyu
oysa hiç sansım kalmadı
yeniden doğmak için, bana ait
olduğu belirtilen külden.
al bu külü de götür
al bu külü de götür,
diğer taraflara üfle
muzaffer bir hain gibi ayrıl
tertemiz hayal hikayemden.
…Ben Seni Seviyorum Bunda Bir Kasıt Yok — Küçük Iskender…
…Ben Seni Seviyorum Bunda Bir Kasıt Yok— Küçuk Iskender — Kaynak: İskender'i Ben Öldürmedim— Küçük İskender Kitaplığı Dizisi Dizisi—Sel Yayıncılık—2005—İstanbul—13x19 Cm.—100 sh.
|Küçük ISKENDER|
|28.05.1964—Istanbul — 03.07.2019—Istanbul|
|Turk Şair—Elestirmen—Oyuncu|
•
…Ecel Temennisi — Küçük Iskender…
Yarın kırkım okunur, ona göre giyin
Yarın kırkım okunur, ona göre giyin
yani şık ol dudakların seni tamamlasın,
akşama doğru istanbul'un bütün şamdanları yanar
sarhoşların mektupları kırkım gibi okunur
amin deme bana, bu söylediğin bana çok dokunur
saçma sapan bir laf gibi ortada kalırım
gecenin bir yarısı kalkar gider, amsterdam'a bir bilet alırım
çok canım çeker seni
inan çok canım var seni çeken, sürükleyen, seven, yıpratan
seni dağlara taşlara çöllere ummanlara atan, oralarda
bırakan, bak kestim işte yine kendimi, eşkenar üçgenlere
benzedim; iç açılarımın toplamı yok, sıfır, sıfırı anlasana
Yarın kırkım okunur, ona göre giyin;
çok kötü yazılmış bir dua olup kapanırım ellerinle Allah'a
ve bir ihtimal
sana... aşka, insafa, güzel insana...
vaktin var, bari sen ölme, ah mecbur sükunetim
fail kelimesinin meçhul kısmını anlasana!
akşama doğru istanbul'un bütün şamdanları yanar
sarhoşların mektupları kırkım gibi okunur
amin deme bana, bu söylediğin bana çok dokunur
saçma sapan bir laf gibi ortada kalırım
gecenin bir yarısı kalkar gider, amsterdam'a bir bilet alırım
çok canım çeker seni
inan çok canım var seni çeken, sürükleyen, seven, yıpratan
seni dağlara taşlara çöllere ummanlara atan, oralarda
bırakan, bak kestim işte yine kendimi, eşkenar üçgenlere
benzedim; iç açılarımın toplamı yok, sıfır, sıfırı anlasana
Yarın kırkım okunur, ona göre giyin;
çok kötü yazılmış bir dua olup kapanırım ellerinle Allah'a
ve bir ihtimal
sana... aşka, insafa, güzel insana...
vaktin var, bari sen ölme, ah mecbur sükunetim
fail kelimesinin meçhul kısmını anlasana!
…Ecel Temennisi — Küçük Iskender…
…Ecel Temennisi— Küçuk Iskender — Kaynak: İskender'i Ben Öldürmedim— Küçük İskender Kitaplığı Dizisi Dizisi—Sel Yayıncılık—2005—İstanbul—13x19 Cm.—100 sh.
|Küçük ISKENDER|
|28.05.1964—Istanbul — 03.07.2019—Istanbul|
|Turk Şair—Elestirmen—Oyuncu|
•
…Alpha — Küçük Iskender…
Nehirlere karışan zehirli atıklar gibi
ağır ağır akarak kanıma karışmakta
yokluğun!
Hiç sormadım, neydi başka elbiseler içinde bulduğun
aynı askıyla dolaba kaldırılan iki güzel yelektik biz
güveye benzer bir şey oldu suskunluğun!.. anladım ki:
aşk naftalinlenmiyormuş meğer, eğer kanıtlanmıyorsa suçun!
ağır ağır akarak kanıma karışmakta
yokluğun!
Hiç sormadım, neydi başka elbiseler içinde bulduğun
aynı askıyla dolaba kaldırılan iki güzel yelektik biz
güveye benzer bir şey oldu suskunluğun!.. anladım ki:
aşk naftalinlenmiyormuş meğer, eğer kanıtlanmıyorsa suçun!
…Alpha — Küçük Iskender…
…Alpha— Küçuk Iskender — Kaynak: İskender'i Ben Öldürmedim— Küçük İskender Kitaplığı Dizisi Dizisi—Sel Yayıncılık—2005—İstanbul—13x19 Cm.—100 sh.
|Küçük ISKENDER|
|28.05.1964—Istanbul — 03.07.2019—Istanbul|
|Turk Şair—Elestirmen—Oyuncu|
•
…Azılı Aşklar Şatosu — Küçük Iskender…
bir tek sana tembih ettim saadeti
hiç bir şey hatıra değil aslında
kaynayan sular gibi bakardın ya bana
donan sular gibi gülerdin ya
bütün büyük sular korkutuyor şimdi beni
bir tek sana tembih ettim saadeti
hiç bir şey ihanet değil aslında
kararan havalar gibi dokunurdun ya bana
bozan havalar gibi şevişirdin ya
bütün güzel havalar ağlatıyor şimdi beni!
hiç bir şey hatıra değil aslında
kaynayan sular gibi bakardın ya bana
donan sular gibi gülerdin ya
bütün büyük sular korkutuyor şimdi beni
bir tek sana tembih ettim saadeti
hiç bir şey ihanet değil aslında
kararan havalar gibi dokunurdun ya bana
bozan havalar gibi şevişirdin ya
bütün güzel havalar ağlatıyor şimdi beni!
…Azılı Aşklar Şatosu — Küçük Iskender…
…Azılı Aşklar Şatosu— Küçuk Iskender — Kaynak: İskender'i Ben Öldürmedim— Küçük İskender Kitaplığı Dizisi Dizisi—Sel Yayıncılık—2005—İstanbul—13x19 Cm.—100 sh.
|Küçük ISKENDER|
|28.05.1964—Istanbul — 03.07.2019—Istanbul|
|Turk Şair—Elestirmen—Oyuncu|
•
…Ben Ölürsem — Küçük Iskender…
Ben Ölürsem karakutumu bulamayacaklar
ne bir ask zerafeti
ne bir hayal tabiri.. küçücük ömrüm
hep rüzgar gülleri kokacak !
bir sinek cenazesinden dönmüsüm de sanki
agzim burnum kanyak
denizden yeni çikartmislar yagmurun ölüsünü
mevsimlerden napalm günlerden ilkbahar
hummali sabrimin glayöllü dag köyleri
sana hasret sakimak mi yakisacak
çok arayacak çocuklugum esas sirrini
benim yüzüm bir kedi amipidir
Ben Ölürsem o kendiliginden çogalacak !
Ben Ölürsem karakutumu bulamayacaklar
ne bir buz yorgunlugu
ne bir sinema perdesi yirtik.. küçücük kabrim
bir çocuk kalbi gibi haylaz olacak !
ne bir ask zerafeti
ne bir hayal tabiri.. küçücük ömrüm
hep rüzgar gülleri kokacak !
bir sinek cenazesinden dönmüsüm de sanki
agzim burnum kanyak
denizden yeni çikartmislar yagmurun ölüsünü
mevsimlerden napalm günlerden ilkbahar
hummali sabrimin glayöllü dag köyleri
sana hasret sakimak mi yakisacak
çok arayacak çocuklugum esas sirrini
benim yüzüm bir kedi amipidir
Ben Ölürsem o kendiliginden çogalacak !
Ben Ölürsem karakutumu bulamayacaklar
ne bir buz yorgunlugu
ne bir sinema perdesi yirtik.. küçücük kabrim
bir çocuk kalbi gibi haylaz olacak !
…Ben Ölürsem — Küçük Iskender…
…Ben Ölürsem— Küçuk Iskender — Kaynak: İskender'i Ben Öldürmedim— Küçük İskender Kitaplığı Dizisi Dizisi—Sel Yayıncılık—2005—İstanbul—13x19 Cm.—100 sh.
|Küçük ISKENDER|
|28.05.1964—Istanbul — 03.07.2019—Istanbul|
|Turk Şair—Elestirmen—Oyuncu|
•
…Entrika — Küçük Iskender…
Ah nasılda geçiyor zaman
Yeni ölmüş birinin üstünü örtercesine narin
Heryerde akşamüstleri bir gül gibi kopartılabilir
Polisle tartışan kadının arasına bayılan deniz
Neden her denizin bir de annesi olmasın
Bir elin bir elden hamile kalması denli zengin
Ve Taksim'den Beşiktaş dolmuşuna binen sardunya
Her adam adını bir yerlerde düşürebilir
Bu şiir yazıldığı gibi okunmalı
Bu hayat bilindiği gibi yaşanacaksa
Yani hüzün dediğim yalnızca bir küfürdür
Ve küfür bir karanfilin ağzına ne kadar yakışırsa
Kalın kırmızı bir çizgi çekin aşkın altına
Bakışların altına, ihanetlerin, intiharların da
Sonra karşılarına geçip şaşırın biraz
Yani uçuruma yuvarlanan kamyona koşan köylü çocuklar
Direksiyonun başında bir palyaço bulunca nasıl nar gibi şaşırsa
Ah nasılda geçiyor zaman
Nefes nefese doğan sevdaya rağmen
Keşke bir şeyler keşfetseydik diyor insan
Ve mezarlık yoluna sapıyor hemen
Ben bütün bir gece uyumadan ölebilirim
Herhangi biri bütün bir gece ağlayabilir
Unutturabilir saydam bir renk eski bir sevgiliyi
Ve bir camın patlayarak kırılması
Eski bir sevgiliyi birdenbire
Hatta acımasızca hatırlatabilir
Yani sevgili dediğim yalnızca bir fıkradır
Hem insan bir fıkraya daha ne kadar gülebilir
Yeni ölmüş birinin üstünü örtercesine narin
Heryerde akşamüstleri bir gül gibi kopartılabilir
Polisle tartışan kadının arasına bayılan deniz
Neden her denizin bir de annesi olmasın
Bir elin bir elden hamile kalması denli zengin
Ve Taksim'den Beşiktaş dolmuşuna binen sardunya
Her adam adını bir yerlerde düşürebilir
Bu şiir yazıldığı gibi okunmalı
Bu hayat bilindiği gibi yaşanacaksa
Yani hüzün dediğim yalnızca bir küfürdür
Ve küfür bir karanfilin ağzına ne kadar yakışırsa
Kalın kırmızı bir çizgi çekin aşkın altına
Bakışların altına, ihanetlerin, intiharların da
Sonra karşılarına geçip şaşırın biraz
Yani uçuruma yuvarlanan kamyona koşan köylü çocuklar
Direksiyonun başında bir palyaço bulunca nasıl nar gibi şaşırsa
Ah nasılda geçiyor zaman
Nefes nefese doğan sevdaya rağmen
Keşke bir şeyler keşfetseydik diyor insan
Ve mezarlık yoluna sapıyor hemen
Ben bütün bir gece uyumadan ölebilirim
Herhangi biri bütün bir gece ağlayabilir
Unutturabilir saydam bir renk eski bir sevgiliyi
Ve bir camın patlayarak kırılması
Eski bir sevgiliyi birdenbire
Hatta acımasızca hatırlatabilir
Yani sevgili dediğim yalnızca bir fıkradır
Hem insan bir fıkraya daha ne kadar gülebilir
…Entrika — Küçük Iskender…
…Entrika— Küçuk Iskender — Kaynak: İskender'i Ben Öldürmedim— Küçük İskender Kitaplığı Dizisi Dizisi—Sel Yayıncılık—2005—İstanbul—13x19 Cm.—100 sh.
|Küçük ISKENDER|
|28.05.1964—Istanbul — 03.07.2019—Istanbul|
|Turk Şair—Elestirmen—Oyuncu|
•
…Birbirimizi Öldüreceğimizi Kimseye Söylemeyeceğim! — Küçük Iskender…
seni seviyordum ve
çocuk bahçelerinde intiharı düşünmek de artık yasaktı! ..
burnu kanayan bir lise öğrencisi taşıyordum kucağımda; galiba yaz da yeni başlamıştı; sıcaktı; sıcak, çırılçıplaktı! Rıhtımda Göksel Arsoy'un artizini dövüyorlardı; yönetmen, sigarasını suya bıraktı
—avuçlarımdaydın, avuçlarım çisildiyordu— ötedeki kahvede Alice, üç iskambiladam arkadaşıyla oynuyordu. Seni kalkan üsküdar vapurunun ardından denize fırlattım. Hüznümü karanlığa kotlayacağım. Düğün salonunun kapısından elinde
kanlı bir baltayla damat kıyafetli bir delikanlı çıktı, koştu koştu, kollarını çırpıyordu—sonra havalandı, uçtu gitti. Korkulu gözleriyle son karısını imzaladı.. Beşiktaş, baktı!
şiirlerimi yakmaktan vazgeçtim
senden sözetmeyi özlüyorum yalnızca
birbirimizi öldürmek için verdiğimiz söz, karşılıklı yemin
kimseye söylemedim
kimseye de söylemeyeceğim!
hep bir bukalemunu
ölümle yer değiştirmek için yaşadım ben...
gün oldu sarıdan tiksindim, ottan ürktüm
zamanı geldi içimde
burnu kanayan bir lise öğrencisi yarattım
ne kadar hırpalarsan hırpala bedenini
bir canı kendinden silkip atamazsın
insanı adaletle
aşkı herhangi bir çocukla değiştirmek için yaşadım..
uyruğum oldu sarı (saçların) , ota (gözlerine) taptım
küfrettim sana, lanet ettim, unuttuğunu sandım çoğu kez
ama ihanet etmedim verilen söze, edilen yemine
birbirimizi tanıdığımızı kimseye söylemedim
söylemeyeceğim de kimseye!
çocuk bahçelerinde intiharı düşünmek de artık yasaktı
seni seviyordum ve
çocuk bahçelerinde intiharı düşünmek de artık yasaktı! ..
burnu kanayan bir lise öğrencisi taşıyordum kucağımda; galiba yaz da yeni başlamıştı; sıcaktı; sıcak, çırılçıplaktı! Rıhtımda Göksel Arsoy'un artizini dövüyorlardı; yönetmen, sigarasını suya bıraktı
—avuçlarımdaydın, avuçlarım çisildiyordu— ötedeki kahvede Alice, üç iskambiladam arkadaşıyla oynuyordu. Seni kalkan üsküdar vapurunun ardından denize fırlattım. Hüznümü karanlığa kotlayacağım. Düğün salonunun kapısından elinde
kanlı bir baltayla damat kıyafetli bir delikanlı çıktı, koştu koştu, kollarını çırpıyordu—sonra havalandı, uçtu gitti. Korkulu gözleriyle son karısını imzaladı.. Beşiktaş, baktı!
şiirlerimi yakmaktan vazgeçtim
senden sözetmeyi özlüyorum yalnızca
birbirimizi öldürmek için verdiğimiz söz, karşılıklı yemin
kimseye söylemedim
kimseye de söylemeyeceğim!
hep bir bukalemunu
ölümle yer değiştirmek için yaşadım ben...
gün oldu sarıdan tiksindim, ottan ürktüm
zamanı geldi içimde
burnu kanayan bir lise öğrencisi yarattım
ne kadar hırpalarsan hırpala bedenini
bir canı kendinden silkip atamazsın
insanı adaletle
aşkı herhangi bir çocukla değiştirmek için yaşadım..
uyruğum oldu sarı (saçların) , ota (gözlerine) taptım
küfrettim sana, lanet ettim, unuttuğunu sandım çoğu kez
ama ihanet etmedim verilen söze, edilen yemine
birbirimizi tanıdığımızı kimseye söylemedim
söylemeyeceğim de kimseye!
çocuk bahçelerinde intiharı düşünmek de artık yasaktı
seni seviyordum ve
…Birbirimizi Öldüreceğimizi Kimseye Söylemeyeceğim! — Küçük Iskender…
…Birbirimizi Öldüreceğimizi Kimseye Söylemeyeceğim!— Küçuk Iskender — Kaynak: İskender'i Ben Öldürmedim— Küçük İskender Kitaplığı Dizisi Dizisi—Sel Yayıncılık—2005—İstanbul—13x19 Cm.—100 sh.
|Küçük ISKENDER|
|28.05.1964—Istanbul — 03.07.2019—Istanbul|
|Turk Şair—Elestirmen—Oyuncu|
•
…An Düşmesi — Küçük Iskender…
büyük yavanlığın zaman
kazandığı susuz gezegenlerin
arazisi! tarifsiz lanetlenişlerin
kuvvetli masumiyetiyle alay
eden merhale! talan
edilmiş yalnızlıkların tersyüz
çevrilerek bekletilmesiyle anlamlanmış
sahte mukaddes, sahte susayış, sahte
sabrediş izi!
toprak ve tüllerin kralı! zehrin bilgisi!
sen rüzgara uzat kalbinin mimarını ve
çöz suyu deryadan, kat mermere,
acıt yeryüzünü!
kazandığı susuz gezegenlerin
arazisi! tarifsiz lanetlenişlerin
kuvvetli masumiyetiyle alay
eden merhale! talan
edilmiş yalnızlıkların tersyüz
çevrilerek bekletilmesiyle anlamlanmış
sahte mukaddes, sahte susayış, sahte
sabrediş izi!
toprak ve tüllerin kralı! zehrin bilgisi!
sen rüzgara uzat kalbinin mimarını ve
çöz suyu deryadan, kat mermere,
acıt yeryüzünü!
…An Düşmesi — Küçük Iskender…
…An Düşmesi— Küçuk Iskender — Kaynak: İskender'i Ben Öldürmedim— Küçük İskender Kitaplığı Dizisi Dizisi—Sel Yayıncılık—2005—İstanbul—13x19 Cm.—100 sh.
|Küçük ISKENDER|
|28.05.1964—Istanbul — 03.07.2019—Istanbul|
|Turk Şair—Elestirmen—Oyuncu|
•
…A — Küçük Iskender…
Ne idüğü belirsiz kelimeler takip ediyor beni!
gidip saklandığım anlamlarda
hoş bir yan yok! Belki de
ölümü biraz teşvik etmeli!
Suya eğiliyorum. Su da bana eğiliyor gibi.
Adımı söylüyorum. Su da adını söylüyor sanki.
Bu tuhaf adamların bilmeceleri çözmeleri imkansız!
birer harf gibi duruyor kentler haritanın ortasında
düzden de okusan, tersten de okusan
hayat değişmeyecek besbelli!
Satın alınmayacak bir gazete adeta içimdeki buzul dağ,
köşeyazarı bir ırmak akıyor
boğuyor cesur bir okura benzeyen ilk halimi!
Taklitlerinden sakınılan bir 'gece'
yatıyor uzayda sereserpe özgür, özgür ama serseri!
galiba cismim
yıldız yağmurunda rüya şemsiyesini açan casus gemi!
Evet!
Ne idüğü belirsiz kelimeler takip ediyor beni!
her dakila yaklaşsalarda
ele vermiyorlar bedenimi!
gidip saklandığım anlamlarda
hoş bir yan yok! Belki de
ölümü biraz teşvik etmeli!
Suya eğiliyorum. Su da bana eğiliyor gibi.
Adımı söylüyorum. Su da adını söylüyor sanki.
Bu tuhaf adamların bilmeceleri çözmeleri imkansız!
birer harf gibi duruyor kentler haritanın ortasında
düzden de okusan, tersten de okusan
hayat değişmeyecek besbelli!
Satın alınmayacak bir gazete adeta içimdeki buzul dağ,
köşeyazarı bir ırmak akıyor
boğuyor cesur bir okura benzeyen ilk halimi!
Taklitlerinden sakınılan bir 'gece'
yatıyor uzayda sereserpe özgür, özgür ama serseri!
galiba cismim
yıldız yağmurunda rüya şemsiyesini açan casus gemi!
Evet!
Ne idüğü belirsiz kelimeler takip ediyor beni!
her dakila yaklaşsalarda
ele vermiyorlar bedenimi!
…A — Küçük Iskender…
…A— Küçuk Iskender — Kaynak: İskender'i Ben Öldürmedim— Küçük İskender Kitaplığı Dizisi Dizisi—Sel Yayıncılık—2005—İstanbul—13x19 Cm.—100 sh.
|Küçük ISKENDER|
|28.05.1964—Istanbul — 03.07.2019—Istanbul|
|Turk Şair—Elestirmen—Oyuncu|
•
…Mastürbasyon — Küçük Iskender…
Eylemlerini sürdürecekmiş yalnızlık,
öyle yazıyor
gecenin ilk sayfasında
Acı ile mutluluğun arasında, hıçkırık tutmuş bir virgül
gibi duruyor insan
oradaki kelimelerden ayrı, oradaki manalardan uzak
çöllere yağması beklenen ilk dolu adeta, elimdeki canlı bıçak!
öyle yazıyor
gecenin ilk sayfasında
Acı ile mutluluğun arasında, hıçkırık tutmuş bir virgül
gibi duruyor insan
oradaki kelimelerden ayrı, oradaki manalardan uzak
çöllere yağması beklenen ilk dolu adeta, elimdeki canlı bıçak!
…Mastürbasyon — Küçük Iskender…
…Mastürbasyon— Küçuk Iskender — Kaynak: İskender'i Ben Öldürmedim— Küçük İskender Kitaplığı Dizisi Dizisi—Sel Yayıncılık—2005—İstanbul—13x19 Cm.—100 sh.
|Küçük ISKENDER|
|28.05.1964—Istanbul — 03.07.2019—Istanbul|
|Turk Şair—Elestirmen—Oyuncu|
•
…Ustaçırak — Küçük Iskender…
Ölüm mü, ölüm, hayatın gençken çektirdiği yakışıklı resimler
hafif bir gülümseme yerleşmiş mavi taş çeşme gözlerine
içelim, diyor/ yağmurun, terkettiği manitadır gökyüzü!
Öyle çok ki imgeleri, şaşkınlığa düşüyorum
— abi, diye fısıldıyorum rakı kadehi kanyonundan,
hiç mi sevdalanmadın sen?! …duruyor :biri vardı elbette, diyor
sen ortaya bir karışık salata daha söyle,şöyle rast makamı bir salata
Gecenin Orhan'ları, Ferdi'leri, Müslüm'leri gibidir bak yıldızlar!
sen daha gençsin, çükünden önce sustalı tuttun
bekaret kanından önce haybeci kanı gördün!
Benden sana nasihat oğlum
sevdiğini anladın mı çekip vuracaksın hiç acımadan :aleme namın,
kullandığın aletin şık ışıltılarıyla çığ gibi bir aşkla inecek!
dinecek göğsünde dört başı mamur bir şimşek gibi dolanan hiddet!
Sevdiğimin gözleri … hükümet gibiydi
sevdiğimin elleri … anlatsam, ellerinden utanırsın!
sevdiğimin elleri … ellere yağmur olup gitti!
Harcadım allah seni inandırsın……
kan ağladım kan tükürdüm kan yutkundum günlerce……
on yıl yattım mapushanelerde, bambaşka alemlerin parlak
güvertesinde!
sen ortaya bir büyük daha söyle, şöyle … boş ver lan, ağlama!
hafif bir gülümseme yerleşmiş mavi taş çeşme gözlerine
içelim, diyor/ yağmurun, terkettiği manitadır gökyüzü!
Öyle çok ki imgeleri, şaşkınlığa düşüyorum
— abi, diye fısıldıyorum rakı kadehi kanyonundan,
hiç mi sevdalanmadın sen?! …duruyor :biri vardı elbette, diyor
sen ortaya bir karışık salata daha söyle,şöyle rast makamı bir salata
Gecenin Orhan'ları, Ferdi'leri, Müslüm'leri gibidir bak yıldızlar!
sen daha gençsin, çükünden önce sustalı tuttun
bekaret kanından önce haybeci kanı gördün!
Benden sana nasihat oğlum
sevdiğini anladın mı çekip vuracaksın hiç acımadan :aleme namın,
kullandığın aletin şık ışıltılarıyla çığ gibi bir aşkla inecek!
dinecek göğsünde dört başı mamur bir şimşek gibi dolanan hiddet!
Sevdiğimin gözleri … hükümet gibiydi
sevdiğimin elleri … anlatsam, ellerinden utanırsın!
sevdiğimin elleri … ellere yağmur olup gitti!
Harcadım allah seni inandırsın……
kan ağladım kan tükürdüm kan yutkundum günlerce……
on yıl yattım mapushanelerde, bambaşka alemlerin parlak
güvertesinde!
sen ortaya bir büyük daha söyle, şöyle … boş ver lan, ağlama!
…Ustaçırak — Küçük Iskender…
…Ustaçırak— Küçuk Iskender — Kaynak: İskender'i Ben Öldürmedim— Küçük İskender Kitaplığı Dizisi Dizisi—Sel Yayıncılık—1998—İstanbul—13x19 Cm.—100 sh.
|Küçük ISKENDER|
|28.05.1964—Istanbul — 03.07.2019—Istanbul|
|Turk Şair—Elestirmen—Oyuncu|
•
…Ateş Böcekleri — Küçük Iskender…
yarayı okşadıkça dökülüyor kabuklar) ... (diyemezsin
oysa belirsizliktir
ormanlarına pusu kurdurtan hayvanları. Kim bilir
hangi çağın karanlığında iki Ateş Böceği
gibi iki omzuna konmuştuk sevgili siyahını öpecek
ve ölecek olan, kanını
terine nişanlanmış o yaralı delikanlının.
hayır, bugün inanmıyorum ben gitgide büyüyen ellerine
ellerin büyüdüğü şehirlerde
gözlerin ettiği sözleri kesme cüreti gösterilir
ve o kesilen sözlerin üstüne
oğlanlardan yüzülmüş ipek tenden tüller serilir
gümüş yünden kuşlar örtülür
gideceksin. belli. git o halde seni çağıran beldeye
benim ilmim sistir de!
benim ilmim suçtur de!
ve unut sonra o iki Ateş Böceğini
kaldır başını ardından
gökyüzünde tek bir Ateş Böceğinin
bölünüp
kendisinden iki Ateş Böceği oluşunu
şaşkın bakışlarla, utanç içinde gözle!
benim sisim sensin de!
benim suçum sensin de!
belli belirsiz bir akyanus beni üstlensin
yarayı okşadıkça dökülen kabuklarla dolu sesinde!
oysa belirsizliktir
ormanlarına pusu kurdurtan hayvanları. Kim bilir
hangi çağın karanlığında iki Ateş Böceği
gibi iki omzuna konmuştuk sevgili siyahını öpecek
ve ölecek olan, kanını
terine nişanlanmış o yaralı delikanlının.
hayır, bugün inanmıyorum ben gitgide büyüyen ellerine
ellerin büyüdüğü şehirlerde
gözlerin ettiği sözleri kesme cüreti gösterilir
ve o kesilen sözlerin üstüne
oğlanlardan yüzülmüş ipek tenden tüller serilir
gümüş yünden kuşlar örtülür
gideceksin. belli. git o halde seni çağıran beldeye
benim ilmim sistir de!
benim ilmim suçtur de!
ve unut sonra o iki Ateş Böceğini
kaldır başını ardından
gökyüzünde tek bir Ateş Böceğinin
bölünüp
kendisinden iki Ateş Böceği oluşunu
şaşkın bakışlarla, utanç içinde gözle!
benim sisim sensin de!
benim suçum sensin de!
belli belirsiz bir akyanus beni üstlensin
yarayı okşadıkça dökülen kabuklarla dolu sesinde!
…Ateş Böcekleri — Küçük Iskender…
…Ateş Böcekleri— Küçuk Iskender — Kaynak: İskender'i Ben Öldürmedim— Küçük İskender Kitaplığı Dizisi Dizisi—Sel Yayıncılık—2005—İstanbul—13x19 Cm.—100 sh.
|Küçük ISKENDER|
|28.05.1964—Istanbul — 03.07.2019—Istanbul|
|Turk Şair—Elestirmen—Oyuncu|
•
…Küçük İskender — Küçük Iskender…
“bir gün bana ihanete kalkışacak olursan beni sana emanet ettiğim silahla değil kendi silahınla vur… “
"onlar love derler bizim sevdamıza
olsun!
lav’dır her iki dilde de aşk!
onlar yapabilmeyi ‘can’ arkasına saklar
bizler
ruh doldururuz canla maharetlerimize! ustaca!
elbette İskender de sevebilir/eğer can varsa lavında! "
"…bazı aşklar bitmesi için yaşanır.
Bazı
doğum günleri kötü geçer.
Bazı romeolar julietleri iplemez…
Boşver
… Kim aşktan Ölmüş ki! "
"Bu aralar çok meraklı zarif bir yağmurum Bana
halk arasında kısaca ''fırtına'' diyorlar."
"Biliyorum kavgada bile söylenmez bu söz ama söyleyeceğim:
Seni seviyorum! "
"''Seni sevmeler cumhuriyeti'' kalbe yapılan ağır
bir darbeyle yıkılmıştır."
"—Oof dedi.
—Ne oldu? dedim.
—Hiiç dedi.
-Herseyi bırak gel benimle dedim.
—Olurmu? dedi.
—Topu topu bi tabak fazla koyarız soframıza dedim.
—Olmaz dedi.
—Neden? dedim.
—Aynı tabaktan yeriz dedi.
Bir daha Sevdim…"
"…çünkü ben sevdim mi herşeyi ağlatmak isterim
en başta da anlamlı nesneleri…"
''Yanlış adrese gönderilmiş bir mektup gibi ne
olur iade et kendime beni.''
"ben burdaki ateşi ordaki buz için yaktım! "
" Ben zilzurna sarhoş olsam da yaşadıklarımdan çıkarken hesabı odeyecek kadar ayığım…"
" Ben neden senin avuçlarına bakarken kendi hayat çizgimi aradım! ? Ben neden hava durumu sunucularının bölgelerdeki gözyaşı miktarlarını da belirtmesini bekledim,yağmurlarla birlikte! ? Ben neden bütün süpermarket raflarında senin konserveni aradım? ! Ben neden senin telefon numaralarını kutsal kitaplarda bir şifreye de...nk düşürmeye çabaladım? ! Ben neden soğuk suyla yıkanırken hep sen üşüyorsun sandım! "
"Bana 'benden iyisini bulamazsın' diyen sevgilim: Ne gemiler yaktım ben, kıçı kırık bir sandalın lafı mı olur…"
"sen bir defa olsun “seni seviyorum” yalanını at;
melekler günahını bana yazsın olur mu? "
”attığın tüm zarlar kaybettirdi bana… hani sen benim düş—eşimdin…”
”ah be çoçuk ah! seninki, masalda ki pamuk prensese aşık olmak değil..
uyutulduğun ninnideki bostana giren danaya yüreğini vermek…”
”bırak şimdi yumurtayı tavuğu. al sana yüzyılın sorusu;
kalp mi aşktan çıktı / aşk mı kalpten sevgili? …”
”nasıl bittiyse bundan öncekiler… bu da biter… bite bite bende biterim… olur biter”
”bu aralar yine çok abur cubur konuşuyorsun,
pişmanlayacaksın iyice. biraz dediklerine dikkat etmelisin…”
”senin hep ”seni seviyorum ama…” ların vardı. benimse ” ama seni seviyorum”larım …”
”siz bir kelebeğe tutunuyorsunuz telaşla,
onu incitmeden,
kelebek telaşla geldiği tırtıla tutunuyor
insan bu,
azat etmek de gerek korkmayın,
…unutuluyor! ”
”sana, senli masalımı anlatmamı ister misin?
bir vardın, bir yoktun.
—en çok yoktun!
—evvel zamanların, şimdiki zamanlarımın kalburundan aktı gitti…
ve sen zamanla ‘hiç’ oldun.”
”senden sonra kaç lekeli aşk yaşadım bilmiyorum.
lekeli diyorum çünkü senin anılarınla kirlettim hepsini…”
”yanlış ışıkta geçmiş bir aracın ardında kalıp can çekişirken,”kırmızı” “kırmızı”diye sayıklamak gibi bir şeydi sen giderken konuşamamak…”
”öğrendik ki gidenin nerede olduğunu düşünmek saçmalıktır.öğrendik ki hayallerin yıkılması,hayallerin kurulmasından daha ucuza mal oluyor.”
”git gidebildiğin yere kadar… bu limanda kaybettiğim ilk gemi sen değilsin! ama şunu unutma! rıhtımda kalanı değil, çekip gideni vurur fırtına…”
”ben sana uyandım,sen başkaları ile uyurken…! ”
”aramızdaki yaş farkını sorun etme. sevgide bunun önemi yok; insan ile tanrı arasındaki yaş farkını düşünsene.”
”civarda bana benzer bir hayvan görürseniz hemen vurun!
yoksa sevip evcilleştirmek zorunda kalırsınız…! ”
”tabaklarda kalan son kırıntılar gibiydi sana olan sevgim,
sen beni hep bıraktın bense hep arkandan ağladım…”
”kızının adını ’sarmaşık’ koy anne. hayata ve hayale sarılarak büyüsün.
oğlunun adını ’veda’ koy anne. hayatı ve hayali terk ederek yürüsün…
kendi adını ’cefa’ koy anne… hayatı ve hayali önüne katıp da sürüsün.
benim adımı koymayı bir zahmet unut anne.
hayattan ve hayalden utanıp da çürüsün”
”seni ilk gördüğüm gün
bir martı oydu iki gözümü de”
”olur bırakma sigarayı, ****** et sağlığa zararlı sloganını… sen
bilmiyorsun, gittiğinden beri izmaritlerde dudak izini aradığımı…”
”kendini bir bok sananlarla aynı kanalizasyonda olmak zor.”
“en basit yalanları gözümün içine bakarak söyleyen aptallar tanıdım. inandığımı sandılar; bense onların kuş kadar akılları ve cahil cesaretlerine hayrandım.”
”sessizce fısıldadı “hep mutlu ol” içimden cevapladım “sen hiç mutlu olma” ” … şimdi kim kimi daha çok seviyor acaba…
mutlu ol diyen mi olma diyen mi? ? ? ”
”karpuz seçerken gösterdiğimiz özenin yarısını sevgili seçerken de gösterseydik,
bu kadar kelek aşklar yaşamazdık.”
”oksijensiz bir ortamda nefes almaya çalışmak gibi bir şeydi
sen kokan sokaklarda sensiz dolaşmak…
şimdi o sokaklarda dolaşmıyorum ama
kokunu her hissedişimde sen kokan herkese basıyorum küfrü…”
”önceleri hatayı hep kendimde bulurdum… “az geçtim” kalbinden…! derdim hep… söyleyemedim sevdiğimi diye ağlardım geceleri…
ama senin bir başkası için yandığını gördüm ya…
“az geçtim” demiyorum artık… bir harf daha ekledim acım diner belki diye…
artık ” vazgeçtim…”
”neden her zaman zeytinyağı gibi üste çıkıyorsun”diyordu.
onu su gibi aziz kıldığımı bilmiyordu…”
”affedilen vazgeçilendir…
o, affedildi…
çünkü ondan vazgeçildi! …”
”sen çok güzel hayvan taklidi yapardın.
beni de taklit etsene! biraz daha cesaret sevgilim …”
”seni tanıyamıyorum artık derken ne kadar da haklıydın… ben de
seni sevdikten sonra kendime hiç rastlamadım…”
”boşuna beklemişsin. gelemezdim. ayaklarımı kuş çaldı.
boşuna sevdalanmışsın. sevemezdim.
kalbim rulet çarkı. boşuna dövünmüşsün. kabullenemezdim. mezarım çift kişilik değil sevgilim! ”
”kapat ağzını sevgilim.! yalanların cereyan yapıyor.! ”
”olur ya gökten üç elma düşerse, üçü de sana girsin! ”
”bizim gibiler yüksek gerilim hattında flört ederler…”
”şimdi sen gittin ya, şairin dediği gibi herkesi sana benzetiyorum…
bu da mı o.çocuğu acaba diyorum…! ”
”kim tutar ki elini bir daha… içini kanatan
bir rüya olur bu yara… bir masalın sonunda ölüme…
aşkını anlatan bir kadın olur bu defa”
”ipodunda hiç dinlemediğin, sırası gelince geçtiğin parçayım…
ne dinliyorsun ne de siliyorsun! …”
”diyemediklerim yoktu benim..içimdeki sessizlik değil ‘sensizlikti’..
içimdekilerini haykırdım.! bana sadece yankıları kaldı..
ben yine aşkta sınıfta kaldım…”
”doğaçlama yaşıyorum, artık hiçbir şeye şaşırmıyorum.
.”umrum”a yaklaşmasın kimse…
ne halim varsa görmekle meşgulüm şimdilerde…”
”allah belanızı versin
doktor kontrolünde terkediyorum seni! …”
”hafızamı kaybetttim, dedim doktora..
“bir tek, onu sevdiğimi hatırlıyorum…”
”misafirliğe gittiğim evlerde yırtık çorabımı saklar gibi saklıyordum seni deli gibi sevdiğimi…”
”söyleyecek sözüm yok. yeni bir sevdaya tutulana kadar yerçekimsiz
ortamda şizofreni dersleri alacağım.”
”sev—gil—i hangi gillerdensin sen? !
muhtemelen bütün duygulardan yoksun; züğürtgillerden…”
”kapat(a) madım kapılarımı sana, sıkışacak diye parmakların…
‘ gitme ‘ dedimse nefsi müdafaaydı bu sadece…”
”önce aldırmadım seninle güzelleşen her şeye..sonra tüm parfümeri dükkanlarını aşındırıp kokunu ararken anladım seni deliler gibi özlediğimi…”
”elimi telefona uzattım; ‘aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor! ’
aradığımız kişilere ne zaman ulaşabildik ki!
biz zaten onları hep ulaşılamadıkları için aradık…”
”ben taşındım artık “sol” yanından, kiraya verebilirsin o boşluğu… ”
”baş aşağı bir gelecek tasarlıyorsun bana!
seni seviyorum.
hiç yokmuşsun gibi seviyorum seni.
art niyetsiz, hak etmediğim, hak etmediğin kadar temiz”
”sana hediyem olsun, al, kanlı ağzımdan tükürdüğüm fatiha …! ! ”
”aaaaa hadi ama bakkk arkandan ağlar sonraa…
hadi son lokma,aç bakimm ağzını… ye yalanını…! ! ye ihanetini…! !
çiğnemeden yut…! ! sindiremeden…! ! hadi! ! son lokma…! ! büyümen lazım”
”nuh’un gemisine eşi olmadan binebilen tek hayvanım ben…”
”yüzüne tükür laciverdin, maviyi siyahla aldatıyor diye! ”
”erkek şöyle düşünür: “isterse başkasını sevsin,
yeter ki sevişmesin.” kadında cümle tersine döner: “isterse başkasıyla
sevişsin, yeter ki sevmesin.” çünkü kadına göre vücudun merkezi yürek,
erkeğe göre etek. erkek eteği paylaşamaz, kadın yüreği.”
”bir silahın şarjöründe tanışan iki soğuk mermi
gibi, aynı bedene sıkılan iki el kurşun gibi,katille kurban
arasında o birkaç saniyelik telaşla sevmiştim seni…”
”öyle aydınlık bir sonbahar ki senin yaklaştığın anda yüreğimdeki kör yangın bu
yangından herkes kahkahalarla çıkacak bir sen kurtulamayacaksın”
”telaffuzu zor bir kelime gibi unutacağım seni.
çünkü telafisi yok insanın! ve insan bir insanla yenileyemez kendini! ”
”çok güzel diri taklidi yaptığımı bir sır olarak sakla anne! ! ”
”hayatın en hüzünlü anı;
mevsimine kapıldığın kişinin bahçesinde açabilecek bir çicek olmadığını anladığın andır”
”beni neyle emzirdin anne? hala başım dönüyor…”
”10suzum ama… 100süz değilim! ”
”insan inandığı şeyler uğruna, muhteşem hatalar da yapabilir. kızmamalısın…”
”sela’m okunuyor bakışlarında… ”
”b grubu kan bankasıydım sana… seninse sıfır’dı kan grubun..
tek farkımız buydu işte…’sadece’ sen herkese veriyordun…”
”eros bile çare değil bu aşka/okları bir türlü batmıyor kıçına…”
”ben kin tutmayı aşktan daha yüce bilirim…
aşk acısı silinir, kin mezara kadar! ”
”adını duyduğum zaman degil. yanında bir ad duyunca kalbim acıyor ”
”kaybedecek bir seyi olmayandan korkmalısın…
cunku onlar kazanmak icin her seyi yaparlar”
”zamanın aklî dengesini bozan trajik sevgililer olacağımıza
aynı hastalığın iki farklı belirtisi gibi yaşarız başkalarının vücudunda…”
”her rengin bi kişiliği vardır.her kişiliğin de bir rengi.
ben senin rengini buldum.kahperengi! ! ”
”kalp imaninin, kaçinci sarti ayirdi bizi…
ben 5vakit ‘sen’ kilarken, sen bu ask’a abdestsiz mi basladin sevgili…”
”ekmeğime hoşçakal sürdün ya sen, ben şimdi “aşk” karınla sana, ne şiirler yazarım”
”insanların birbirini tanıması için en iyi zaman,
ayrılmalarına en yakın zamandır”
”unut beni..
ve unuttuğunu hatırla yalnızca! ! ! ”
”sen git, aşk bana kalsın ” diye bir şey yok!
seni istemeyen benliğim, aşkını ne yapsın? ”
”kapı gıcırtısı ayrılığımızın fon müziği iken..
sen bana seni seviyorum derken playback mi yaptın? ”
”öldüğüm varsayılsın. otopsiyle uğraşmak
lüzumsuz bence. sebebime direkt gözlerin yazılsın. keza senin yoksa
bile, yokluğunun mutlaka parmağı vardır bu cinayette! ”
”şimdi aynı bardaktan su içemiyoruz. ben bunu biliyorum.
su biliyor. bardak biliyor… bir sen bilmiyorsun…”
”git… öyle bir git ki gidişin yıkmasın beni… öyle
bir git ki; gidişin akıtmasın gözümde ki seli… öyle bir git ki
çığlıklarımla uyandırmayayım içimde ki depremi… ve öyle bir git ki
beklemeyeyim bir daha seni…”
”o kadar hoşsunuz ki, sizinle uygunsuz bir pozisyonda yakalanmak isterdim…”
”söyle; doğrularım yanlışlarının ırzına mı geçti! ”
”çünkü hayat, ölümün insana oynadığı en
trajik, en mükemmel, en acımasız oyunuydu. senin için ölüyordum.
durum buydu! …”
"onlar love derler bizim sevdamıza
olsun!
lav’dır her iki dilde de aşk!
onlar yapabilmeyi ‘can’ arkasına saklar
bizler
ruh doldururuz canla maharetlerimize! ustaca!
elbette İskender de sevebilir/eğer can varsa lavında! "
"…bazı aşklar bitmesi için yaşanır.
Bazı
doğum günleri kötü geçer.
Bazı romeolar julietleri iplemez…
Boşver
… Kim aşktan Ölmüş ki! "
"Bu aralar çok meraklı zarif bir yağmurum Bana
halk arasında kısaca ''fırtına'' diyorlar."
"Biliyorum kavgada bile söylenmez bu söz ama söyleyeceğim:
Seni seviyorum! "
"''Seni sevmeler cumhuriyeti'' kalbe yapılan ağır
bir darbeyle yıkılmıştır."
"—Oof dedi.
—Ne oldu? dedim.
—Hiiç dedi.
-Herseyi bırak gel benimle dedim.
—Olurmu? dedi.
—Topu topu bi tabak fazla koyarız soframıza dedim.
—Olmaz dedi.
—Neden? dedim.
—Aynı tabaktan yeriz dedi.
Bir daha Sevdim…"
"…çünkü ben sevdim mi herşeyi ağlatmak isterim
en başta da anlamlı nesneleri…"
''Yanlış adrese gönderilmiş bir mektup gibi ne
olur iade et kendime beni.''
"ben burdaki ateşi ordaki buz için yaktım! "
" Ben zilzurna sarhoş olsam da yaşadıklarımdan çıkarken hesabı odeyecek kadar ayığım…"
" Ben neden senin avuçlarına bakarken kendi hayat çizgimi aradım! ? Ben neden hava durumu sunucularının bölgelerdeki gözyaşı miktarlarını da belirtmesini bekledim,yağmurlarla birlikte! ? Ben neden bütün süpermarket raflarında senin konserveni aradım? ! Ben neden senin telefon numaralarını kutsal kitaplarda bir şifreye de...nk düşürmeye çabaladım? ! Ben neden soğuk suyla yıkanırken hep sen üşüyorsun sandım! "
"Bana 'benden iyisini bulamazsın' diyen sevgilim: Ne gemiler yaktım ben, kıçı kırık bir sandalın lafı mı olur…"
"sen bir defa olsun “seni seviyorum” yalanını at;
melekler günahını bana yazsın olur mu? "
”attığın tüm zarlar kaybettirdi bana… hani sen benim düş—eşimdin…”
”ah be çoçuk ah! seninki, masalda ki pamuk prensese aşık olmak değil..
uyutulduğun ninnideki bostana giren danaya yüreğini vermek…”
”bırak şimdi yumurtayı tavuğu. al sana yüzyılın sorusu;
kalp mi aşktan çıktı / aşk mı kalpten sevgili? …”
”nasıl bittiyse bundan öncekiler… bu da biter… bite bite bende biterim… olur biter”
”bu aralar yine çok abur cubur konuşuyorsun,
pişmanlayacaksın iyice. biraz dediklerine dikkat etmelisin…”
”senin hep ”seni seviyorum ama…” ların vardı. benimse ” ama seni seviyorum”larım …”
”siz bir kelebeğe tutunuyorsunuz telaşla,
onu incitmeden,
kelebek telaşla geldiği tırtıla tutunuyor
insan bu,
azat etmek de gerek korkmayın,
…unutuluyor! ”
”sana, senli masalımı anlatmamı ister misin?
bir vardın, bir yoktun.
—en çok yoktun!
—evvel zamanların, şimdiki zamanlarımın kalburundan aktı gitti…
ve sen zamanla ‘hiç’ oldun.”
”senden sonra kaç lekeli aşk yaşadım bilmiyorum.
lekeli diyorum çünkü senin anılarınla kirlettim hepsini…”
”yanlış ışıkta geçmiş bir aracın ardında kalıp can çekişirken,”kırmızı” “kırmızı”diye sayıklamak gibi bir şeydi sen giderken konuşamamak…”
”öğrendik ki gidenin nerede olduğunu düşünmek saçmalıktır.öğrendik ki hayallerin yıkılması,hayallerin kurulmasından daha ucuza mal oluyor.”
”git gidebildiğin yere kadar… bu limanda kaybettiğim ilk gemi sen değilsin! ama şunu unutma! rıhtımda kalanı değil, çekip gideni vurur fırtına…”
”ben sana uyandım,sen başkaları ile uyurken…! ”
”aramızdaki yaş farkını sorun etme. sevgide bunun önemi yok; insan ile tanrı arasındaki yaş farkını düşünsene.”
”civarda bana benzer bir hayvan görürseniz hemen vurun!
yoksa sevip evcilleştirmek zorunda kalırsınız…! ”
”tabaklarda kalan son kırıntılar gibiydi sana olan sevgim,
sen beni hep bıraktın bense hep arkandan ağladım…”
”kızının adını ’sarmaşık’ koy anne. hayata ve hayale sarılarak büyüsün.
oğlunun adını ’veda’ koy anne. hayatı ve hayali terk ederek yürüsün…
kendi adını ’cefa’ koy anne… hayatı ve hayali önüne katıp da sürüsün.
benim adımı koymayı bir zahmet unut anne.
hayattan ve hayalden utanıp da çürüsün”
”seni ilk gördüğüm gün
bir martı oydu iki gözümü de”
”olur bırakma sigarayı, ****** et sağlığa zararlı sloganını… sen
bilmiyorsun, gittiğinden beri izmaritlerde dudak izini aradığımı…”
”kendini bir bok sananlarla aynı kanalizasyonda olmak zor.”
“en basit yalanları gözümün içine bakarak söyleyen aptallar tanıdım. inandığımı sandılar; bense onların kuş kadar akılları ve cahil cesaretlerine hayrandım.”
”sessizce fısıldadı “hep mutlu ol” içimden cevapladım “sen hiç mutlu olma” ” … şimdi kim kimi daha çok seviyor acaba…
mutlu ol diyen mi olma diyen mi? ? ? ”
”karpuz seçerken gösterdiğimiz özenin yarısını sevgili seçerken de gösterseydik,
bu kadar kelek aşklar yaşamazdık.”
”oksijensiz bir ortamda nefes almaya çalışmak gibi bir şeydi
sen kokan sokaklarda sensiz dolaşmak…
şimdi o sokaklarda dolaşmıyorum ama
kokunu her hissedişimde sen kokan herkese basıyorum küfrü…”
”önceleri hatayı hep kendimde bulurdum… “az geçtim” kalbinden…! derdim hep… söyleyemedim sevdiğimi diye ağlardım geceleri…
ama senin bir başkası için yandığını gördüm ya…
“az geçtim” demiyorum artık… bir harf daha ekledim acım diner belki diye…
artık ” vazgeçtim…”
”neden her zaman zeytinyağı gibi üste çıkıyorsun”diyordu.
onu su gibi aziz kıldığımı bilmiyordu…”
”affedilen vazgeçilendir…
o, affedildi…
çünkü ondan vazgeçildi! …”
”sen çok güzel hayvan taklidi yapardın.
beni de taklit etsene! biraz daha cesaret sevgilim …”
”seni tanıyamıyorum artık derken ne kadar da haklıydın… ben de
seni sevdikten sonra kendime hiç rastlamadım…”
”boşuna beklemişsin. gelemezdim. ayaklarımı kuş çaldı.
boşuna sevdalanmışsın. sevemezdim.
kalbim rulet çarkı. boşuna dövünmüşsün. kabullenemezdim. mezarım çift kişilik değil sevgilim! ”
”kapat ağzını sevgilim.! yalanların cereyan yapıyor.! ”
”olur ya gökten üç elma düşerse, üçü de sana girsin! ”
”bizim gibiler yüksek gerilim hattında flört ederler…”
”şimdi sen gittin ya, şairin dediği gibi herkesi sana benzetiyorum…
bu da mı o.çocuğu acaba diyorum…! ”
”kim tutar ki elini bir daha… içini kanatan
bir rüya olur bu yara… bir masalın sonunda ölüme…
aşkını anlatan bir kadın olur bu defa”
”ipodunda hiç dinlemediğin, sırası gelince geçtiğin parçayım…
ne dinliyorsun ne de siliyorsun! …”
”diyemediklerim yoktu benim..içimdeki sessizlik değil ‘sensizlikti’..
içimdekilerini haykırdım.! bana sadece yankıları kaldı..
ben yine aşkta sınıfta kaldım…”
”doğaçlama yaşıyorum, artık hiçbir şeye şaşırmıyorum.
.”umrum”a yaklaşmasın kimse…
ne halim varsa görmekle meşgulüm şimdilerde…”
”allah belanızı versin
doktor kontrolünde terkediyorum seni! …”
”hafızamı kaybetttim, dedim doktora..
“bir tek, onu sevdiğimi hatırlıyorum…”
”misafirliğe gittiğim evlerde yırtık çorabımı saklar gibi saklıyordum seni deli gibi sevdiğimi…”
”söyleyecek sözüm yok. yeni bir sevdaya tutulana kadar yerçekimsiz
ortamda şizofreni dersleri alacağım.”
”sev—gil—i hangi gillerdensin sen? !
muhtemelen bütün duygulardan yoksun; züğürtgillerden…”
”kapat(a) madım kapılarımı sana, sıkışacak diye parmakların…
‘ gitme ‘ dedimse nefsi müdafaaydı bu sadece…”
”önce aldırmadım seninle güzelleşen her şeye..sonra tüm parfümeri dükkanlarını aşındırıp kokunu ararken anladım seni deliler gibi özlediğimi…”
”elimi telefona uzattım; ‘aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor! ’
aradığımız kişilere ne zaman ulaşabildik ki!
biz zaten onları hep ulaşılamadıkları için aradık…”
”ben taşındım artık “sol” yanından, kiraya verebilirsin o boşluğu… ”
”baş aşağı bir gelecek tasarlıyorsun bana!
seni seviyorum.
hiç yokmuşsun gibi seviyorum seni.
art niyetsiz, hak etmediğim, hak etmediğin kadar temiz”
”sana hediyem olsun, al, kanlı ağzımdan tükürdüğüm fatiha …! ! ”
”aaaaa hadi ama bakkk arkandan ağlar sonraa…
hadi son lokma,aç bakimm ağzını… ye yalanını…! ! ye ihanetini…! !
çiğnemeden yut…! ! sindiremeden…! ! hadi! ! son lokma…! ! büyümen lazım”
”nuh’un gemisine eşi olmadan binebilen tek hayvanım ben…”
”yüzüne tükür laciverdin, maviyi siyahla aldatıyor diye! ”
”erkek şöyle düşünür: “isterse başkasını sevsin,
yeter ki sevişmesin.” kadında cümle tersine döner: “isterse başkasıyla
sevişsin, yeter ki sevmesin.” çünkü kadına göre vücudun merkezi yürek,
erkeğe göre etek. erkek eteği paylaşamaz, kadın yüreği.”
”bir silahın şarjöründe tanışan iki soğuk mermi
gibi, aynı bedene sıkılan iki el kurşun gibi,katille kurban
arasında o birkaç saniyelik telaşla sevmiştim seni…”
”öyle aydınlık bir sonbahar ki senin yaklaştığın anda yüreğimdeki kör yangın bu
yangından herkes kahkahalarla çıkacak bir sen kurtulamayacaksın”
”telaffuzu zor bir kelime gibi unutacağım seni.
çünkü telafisi yok insanın! ve insan bir insanla yenileyemez kendini! ”
”çok güzel diri taklidi yaptığımı bir sır olarak sakla anne! ! ”
”hayatın en hüzünlü anı;
mevsimine kapıldığın kişinin bahçesinde açabilecek bir çicek olmadığını anladığın andır”
”beni neyle emzirdin anne? hala başım dönüyor…”
”10suzum ama… 100süz değilim! ”
”insan inandığı şeyler uğruna, muhteşem hatalar da yapabilir. kızmamalısın…”
”sela’m okunuyor bakışlarında… ”
”b grubu kan bankasıydım sana… seninse sıfır’dı kan grubun..
tek farkımız buydu işte…’sadece’ sen herkese veriyordun…”
”eros bile çare değil bu aşka/okları bir türlü batmıyor kıçına…”
”ben kin tutmayı aşktan daha yüce bilirim…
aşk acısı silinir, kin mezara kadar! ”
”adını duyduğum zaman degil. yanında bir ad duyunca kalbim acıyor ”
”kaybedecek bir seyi olmayandan korkmalısın…
cunku onlar kazanmak icin her seyi yaparlar”
”zamanın aklî dengesini bozan trajik sevgililer olacağımıza
aynı hastalığın iki farklı belirtisi gibi yaşarız başkalarının vücudunda…”
”her rengin bi kişiliği vardır.her kişiliğin de bir rengi.
ben senin rengini buldum.kahperengi! ! ”
”kalp imaninin, kaçinci sarti ayirdi bizi…
ben 5vakit ‘sen’ kilarken, sen bu ask’a abdestsiz mi basladin sevgili…”
”ekmeğime hoşçakal sürdün ya sen, ben şimdi “aşk” karınla sana, ne şiirler yazarım”
”insanların birbirini tanıması için en iyi zaman,
ayrılmalarına en yakın zamandır”
”unut beni..
ve unuttuğunu hatırla yalnızca! ! ! ”
”sen git, aşk bana kalsın ” diye bir şey yok!
seni istemeyen benliğim, aşkını ne yapsın? ”
”kapı gıcırtısı ayrılığımızın fon müziği iken..
sen bana seni seviyorum derken playback mi yaptın? ”
”öldüğüm varsayılsın. otopsiyle uğraşmak
lüzumsuz bence. sebebime direkt gözlerin yazılsın. keza senin yoksa
bile, yokluğunun mutlaka parmağı vardır bu cinayette! ”
”şimdi aynı bardaktan su içemiyoruz. ben bunu biliyorum.
su biliyor. bardak biliyor… bir sen bilmiyorsun…”
”git… öyle bir git ki gidişin yıkmasın beni… öyle
bir git ki; gidişin akıtmasın gözümde ki seli… öyle bir git ki
çığlıklarımla uyandırmayayım içimde ki depremi… ve öyle bir git ki
beklemeyeyim bir daha seni…”
”o kadar hoşsunuz ki, sizinle uygunsuz bir pozisyonda yakalanmak isterdim…”
”söyle; doğrularım yanlışlarının ırzına mı geçti! ”
”çünkü hayat, ölümün insana oynadığı en
trajik, en mükemmel, en acımasız oyunuydu. senin için ölüyordum.
durum buydu! …”
…Küçük İskender — Küçük Iskender…
…Küçük İskender— Küçuk Iskender — Kaynak: İskender'i Ben Öldürmedim— Küçük İskender Kitaplığı Dizisi Dizisi—Sel Yayıncılık—2005—İstanbul—13x19 Cm.—100 sh.
|Küçük ISKENDER|
|28.05.1964—Istanbul — 03.07.2019—Istanbul|
|Turk Şair—Elestirmen—Oyuncu|
•
…İstediğin Gibi Yaptım;Artık Kalbim Yok! — Küçük Iskender…
seni anlatırken birilerine,atmıyor kalbim
atmıyor kalbim seni gördüğümde rüyalarımda
İstediğin Gibi Yaptım;Artık Kalbim Yok!
Küçük bir velede verdim onu,oyuncak niyetine
fırlattım attım doyursun karnını diye bir sokak köpeğine
suda sektirdim bir kiremit parçası gibi
ve bekledim batmasını
bekledim batmasını yanan bir gemi
nasıl ağlayarak denize dökülürse
İstediğin Gibi Yaptım;Artık Kalbim Yok!
Artık Kalbim Yok baktığımda eski resimlere
özlediğimde seni
arta kalnış bir Kalbim Yok!
YOK!
artık kalbim yok ağladığımda sana
düşündüğümde seni artık kalbim yokseni anlatırken birilerine,atmıyor kalbim
atmıyor kalbim seni gördüğümde rüyalarımda
İstediğin Gibi Yaptım;Artık Kalbim Yok!
Küçük bir velede verdim onu,oyuncak niyetine
fırlattım attım doyursun karnını diye bir sokak köpeğine
suda sektirdim bir kiremit parçası gibi
ve bekledim batmasını
bekledim batmasını yanan bir gemi
nasıl ağlayarak denize dökülürse
İstediğin Gibi Yaptım;Artık Kalbim Yok!
Artık Kalbim Yok baktığımda eski resimlere
özlediğimde seni
arta kalnış bir Kalbim Yok!
YOK!
…İstediğin Gibi Yaptım;Artık Kalbim Yok! — Küçük Iskender…
…İstediğin Gibi Yaptım;Artık Kalbim Yok!— Küçuk Iskender — Kaynak: İskender'i Ben Öldürmedim— Küçük İskender Kitaplığı Dizisi Dizisi—Sel Yayıncılık—2005—İstanbul—13x19 Cm.—100 sh.
|Küçük ISKENDER|
|28.05.1964—Istanbul — 03.07.2019—Istanbul|
|Turk Şair—Elestirmen—Oyuncu|
•
…Ay — Küçük Iskender…
Yürek kemiğiyle lades tutuşuyor iki çocuk!
misafir oyuncu bir terkediş biçimi
ile ellerim vücudunun prömiyeri!
Aynı ahır adına koşan acılarımız var bizim!
amatör balıkçının leğeninde iki istavritiz seninle
ölüme beş kala ölümle canlı telefon bağlantısı kuran!
dibi senin aşkında gizlenen kırılgan bir aysberg bu tufan !
misafir oyuncu bir terkediş biçimi
ile ellerim vücudunun prömiyeri!
Aynı ahır adına koşan acılarımız var bizim!
amatör balıkçının leğeninde iki istavritiz seninle
ölüme beş kala ölümle canlı telefon bağlantısı kuran!
dibi senin aşkında gizlenen kırılgan bir aysberg bu tufan !
…Ay — Küçük Iskender…
…Ay— Küçuk Iskender — Kaynak: İskender'i Ben Öldürmedim— Küçük İskender Kitaplığı Dizisi Dizisi—Sel Yayıncılık—2005—İstanbul—13x19 Cm.—100 sh.

…Bir Martıyı Ağlattın Sen — Küçük Iskender…
|Küçük ISKENDER|
|28.05.1964—Istanbul — 03.07.2019—Istanbul|
|Turk Şair—Elestirmen—Oyuncu|
•

…Bir Martıyı Ağlattın Sen — Küçük Iskender…
Bir Martıyı Ağlattın işte
bir çocuk garanti intihar eder artık
kütür kütür küfrediyor gece imanıma
bir yaprak kırılıp suya düşüyor
su yaralanıyor su kanıyor şelale!
ah nasıl titredim tensiz
bir piyanist büküldü sanki
kesişen ayrışık doğrular gibi
çarpışıverdim yüzünle. Yüzün
öyle düzgün suna bir el yazısı
yüzün yüzüme aksedince
yüzün ayna alnımda
yüzün uzun hüzünlü bir alınyazısı!
bitmemiş bir ömrün yalanısın
sen: kabuslarımın tabiri
çocukluğumun arta kalanısın!
öldüreceğim kendimi dudaklarınla
dudakların etle, şehvetle seferber
sen! bana inen son kutsal kitap
son fakir yatır
son aciz peygamber!
Bir Martıyı Ağlattın işte
bir çocuk garanti intihar eder artık
bir çocuk garanti intihar eder artık
kütür kütür küfrediyor gece imanıma
bir yaprak kırılıp suya düşüyor
su yaralanıyor su kanıyor şelale!
ah nasıl titredim tensiz
bir piyanist büküldü sanki
kesişen ayrışık doğrular gibi
çarpışıverdim yüzünle. Yüzün
öyle düzgün suna bir el yazısı
yüzün yüzüme aksedince
yüzün ayna alnımda
yüzün uzun hüzünlü bir alınyazısı!
bitmemiş bir ömrün yalanısın
sen: kabuslarımın tabiri
çocukluğumun arta kalanısın!
öldüreceğim kendimi dudaklarınla
dudakların etle, şehvetle seferber
sen! bana inen son kutsal kitap
son fakir yatır
son aciz peygamber!
Bir Martıyı Ağlattın işte
bir çocuk garanti intihar eder artık
…Bir Martıyı Ağlattın Sen — Küçük Iskender…
…Bir Martıyı Ağlattın Sen— Küçuk Iskender — Kaynak: İskender'i Ben Öldürmedim— Küçük İskender Kitaplığı Dizisi Dizisi—Sel Yayıncılık—2005—İstanbul—13x19 Cm.—100 sh.
|Küçük ISKENDER|
|28.05.1964—Istanbul — 03.07.2019—Istanbul|
|Turk Şair—Elestirmen—Oyuncu|
•
…Son Sen — Küçük Iskender…
şiddetle ihtiyacim var beni öpmene
dudaklarin dudaklarimi hacize gelsin
dokun! dokun! dokun etime,
etimle süslensin ardiç gözlerin
akşam olup da delikanlilar siyah giydiler mi
(dişavurumcu zifir ve seni seviyorum)
turuncu soyundu mu orospu karilar ve dönmeler
bir şelale çalarim en yakin vitrin camini kirip
ceplerimde bahar şiirleri ve ilkokul ögretmenleri
en güzel sesleri çizip anahtarimin kenariyla
aglarim! aglarim ulan sana ne, sen
soyun -mumlari söndür- yatagina uzan!
süte aşki üfle!(*)
biyiklarimi kestim, kravatimi taktim, suyumu içtim
gittim(**)
gidiyorum(***)
(*) : sevda kafiyeleri arasindaki kivamli stoplazmik uzantilar degil miydi
saçlarini kizartip da seni gövdeni boşaltip çekip uzaklaşmaya mecbur
eden çekiç ugultusu ve kil buketleri--ki benim şahmerdanim senin
çocuk karanliginda yaşli bir alice'di ve harikalar diyarinda iskambil
adamlara poker borcum, sen, nasil, fakat
(**) : yagmur kadardin, prezervatiflerimizden kan emdi mesut yaşayan
meşhur yalnizlar ve meddah kronolojiler. Agzinda kanarya lekesi.
(***): muradim yaniyor. Sen oyna hayatimi ey Robert De Niro. Sen söyle
şarkimi ey hüzün: Newyork! Newyork!
dudaklarin dudaklarimi hacize gelsin
dokun! dokun! dokun etime,
etimle süslensin ardiç gözlerin
akşam olup da delikanlilar siyah giydiler mi
(dişavurumcu zifir ve seni seviyorum)
turuncu soyundu mu orospu karilar ve dönmeler
bir şelale çalarim en yakin vitrin camini kirip
ceplerimde bahar şiirleri ve ilkokul ögretmenleri
en güzel sesleri çizip anahtarimin kenariyla
aglarim! aglarim ulan sana ne, sen
soyun -mumlari söndür- yatagina uzan!
süte aşki üfle!(*)
biyiklarimi kestim, kravatimi taktim, suyumu içtim
gittim(**)
gidiyorum(***)
(*) : sevda kafiyeleri arasindaki kivamli stoplazmik uzantilar degil miydi
saçlarini kizartip da seni gövdeni boşaltip çekip uzaklaşmaya mecbur
eden çekiç ugultusu ve kil buketleri--ki benim şahmerdanim senin
çocuk karanliginda yaşli bir alice'di ve harikalar diyarinda iskambil
adamlara poker borcum, sen, nasil, fakat
(**) : yagmur kadardin, prezervatiflerimizden kan emdi mesut yaşayan
meşhur yalnizlar ve meddah kronolojiler. Agzinda kanarya lekesi.
(***): muradim yaniyor. Sen oyna hayatimi ey Robert De Niro. Sen söyle
şarkimi ey hüzün: Newyork! Newyork!
…Son Sen — Küçük Iskender…
…Son Sen— Küçuk Iskender — Kaynak: İskender'i Ben Öldürmedim— Küçük İskender Kitaplığı Dizisi Dizisi—Sel Yayıncılık—2005—İstanbul—13x19 Cm.—100 sh.
|Küçük ISKENDER|
|28.05.1964—Istanbul — 03.07.2019—Istanbul|
|Turk Şair—Elestirmen—Oyuncu|
•


…Ne Çok — Küçük Iskender…
seni ne çok kedi tırmalamış anne
camlara baktım ordamısın hala
dün akşam haydutlar bıçaklamış bir karanfil
kaçamamış vurmuşlar ölememiş solmuş
seni ne çok iğfal etmişler anne
her yerin delik deşik
ağlayışın bile yamuk yumuk
bakışların kısık
ve bilhassa değişik
ne çok isyanlanmışım ne çok gitmemişim meğer
bağırdıkça etlenmiş sesim
etlenikçe sesim, kanamış elmas liğme liğme
seni ne çok öldürmüşler anne
beni ne çok dövmüşler
artık evlenelim anne hayata karşı
ve gel, beraber kaybedelim mor savaşı
benimle birlikte intahar et anne
camlara baktım ordamısın hala
dün akşam haydutlar bıçaklamış bir karanfil
kaçamamış vurmuşlar ölememiş solmuş
seni ne çok iğfal etmişler anne
her yerin delik deşik
ağlayışın bile yamuk yumuk
bakışların kısık
ve bilhassa değişik
ne çok isyanlanmışım ne çok gitmemişim meğer
bağırdıkça etlenmiş sesim
etlenikçe sesim, kanamış elmas liğme liğme
seni ne çok öldürmüşler anne
beni ne çok dövmüşler
artık evlenelim anne hayata karşı
ve gel, beraber kaybedelim mor savaşı
benimle birlikte intahar et anne
…Ne Çok — Küçük Iskender…
…Ne Çok— Küçuk Iskender — Kaynak: İskender'i Ben Öldürmedim— Küçük İskender Kitaplığı Dizisi Dizisi—Sel Yayıncılık—2005—İstanbul—13x19 Cm.—100 sh.…
|Küçük ISKENDER|
|28.05.1964—Istanbul — 03.07.2019—Istanbul|
|Turk Şair—Elestirmen—Oyuncu|
•
Şiirleri — Küçük İskender…
Reviewed by ümitse
on
08:25:00
Rating:

Hiç yorum yok: